CHP İstanbul İl Yönetimi’nin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılması ve yerine kayyım atanmasına barolardan peş peşe tepkiler geldi. İzmir, Bursa, İstanbul ve Ankara baroları yaptıkları açıklamalarda, kararın Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek, asliye hukuk mahkemelerinin böyle bir yetkisi bulunmadığını vurguladı. Barolar, verilen kararları “yok hükmünde” ve “demokrasiye ağır darbe” olarak nitelendirdi.
Halk iradesini savunacağız
Bu kararın demokrasiyi, seçme ve seçilme hakkını hiçe saydığını belirten İstanbul Barosu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Kayyım eliyle halkın demokratik iradesinin yok sayılması, çok sayıda il ve ilçe belediyesinin vesayet altına alınmasıyla zaten yaygın ve sistematik bir uygulama haline gelmiştir. Bu uygulamanın şimdi siyasi parti yönetimlerine de sirayet etmesi, giderek tüm toplumun bir vesayet rejimi altında yönetilmeye başlanması, demokrasiye vurulmuş ağır ve öldürücü bir darbedir. Siyasi Partiler Kanunu uyarınca parti kongreleri, ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapılır ve süresinde yapılan itirazlar hakim tarafından kesin olarak karara bağlanır. Söz konusu kararlar, yalnızca Anayasa’nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabilir. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararları kesindir. Bu çerçevede, asliye hukuk mahkemelerinin verdiği iptal kararları açık bir görev gaspıdır ve yok hükmündedir. Hukuk dışı yargı kararlarıyla siyasete müdahale edilmesinin ve bu müdahalelerden politik çıkar elde edilmeye çalışılmasının hiçbir toplumsal meşruiyeti yoktur. Bu hukuk dışılığın sorumluluğu, yalnızca bu kararlara imza atan yargı mensuplarında değil, aynı zamanda bu müdahaleyi siyasal amaçlarla kullananlardadır. İstanbul Barosu olarak hatırlatırız ki 'Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. (Anayasa md. 6) Egemenlik gaspına karşı Anayasal güvence altındaki hak ve özgürlüklerin, demokrasinin ve halk iradesinin savunulmasına kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Demokrasiyi savunacağız
İzmir Baro Başkanlığı’ndan yapılan “Demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz" başlıklı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; “CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde başkan seçilen Özgür Çelik ve yönetiminin, mahkemenin ihtiyati tedbir kararıyla görevden uzaklaştırılmasının ve İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasının demokrasi ve hukuk açısından kabul edilebilir bir yönü yoktur. Hakimlerin seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verebilmesi ilgili parti teşkilatına kayyum atayabileceği anlamına gelmez. Açıkça Anayasa’ya, Siyasi Partiler Kanunu’na, hukuka ve demokrasiye aykırı olan bu 'tedbir' kararı, ayrıca görevsiz bir mahkeme tarafından verildiğinden yok hükmündedir. Nitekim Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi açıktır: Herhangi bir asliye hukuk mahkemesinin böyle bir karar vermesi, usul ve esas yönünden hukuken mümkün değildir. Parti kongrelerinin ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapılacağı, bu süreçte alınacak kararların kesin olduğu ve yalnızca YSK tarafından kaldırılabileceği açıktır. Bu nedenle bir asliye hukuk mahkemesinin verdiği kararın yok hükmünde olduğu tartışmasızdır. Demokrasinin, halk ve delege iradesinin ortadan kaldırılmasına yönelik; kanuna ve usule aykırı böylesi kararlara karşı demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz.”
İktidarın meşruiyeti kalmadı
Ankara Barosu'nun sosyal medya hesabından konuya ilişkin yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinin İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edildiği, kongrede seçilen üyelerin görevden uzaklaştırıldığı ve İstanbul İl Yönetimine tedbiren geçici kurul atandığı öğrenilmiştir. Asliye hukuk mahkemeleri, siyasi parti kongrelerine ilişkin karar vermeye yetkili değildir. Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca kongreler ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapılır ve verilen kararlar kesindir. Söz konusu kararlar, yalnızca Anayasa’nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabilir. Bu çerçevede asliye hukuk mahkemelerinin verdiği iptal kararları açık bir görev gaspıdır ve yok hükmündedir. Yargının siyasetin baskısı altında parti iradesine müdahale etmesi, hukuk devletini yok etmekte ve demokrasiyi ağır biçimde yaralamaktadır. Ankara Barosu olarak ilan ediyoruz: Hukuku gasbeden hiçbir kararı, yargıyı araçsallaştıran hiçbir iktidarı meşru saymıyoruz. Savunma makamı, yurttaş iradesinin ve demokrasinin yanındadır.”