Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Ara
Damga Genel "Özel hayatlar ifşa ediliyor!"

"Özel hayatlar ifşa ediliyor!"

Aile Dayanışma Ağı’nın (ADA) 18. buluşması Saraçhane Parkı'nda gerçekleştirdi. 18. buluşmada, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu basın açıklamasını okudu. İmamoğlu, “Kişilerin özel hayatları sayfa sayfa ifşa ediliyor. Bir yargılama yapılmıyor, adeta bir dedikodu çarkı döndürülerek insanların itibarları zedelenmeye çalışılıyor” dedi

Okunma Süresi: 4 dk

CHP'li belediyelere yapılan yolsuzluk operasyonunun ardından, şüpheli yakınları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 18. buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Buluşmaya; CHP Grup Başkanvekilleri Murat Emir ve Gökhan Günaydın ile CHP Parti Meclisi Üyesi Suat Özçağdaş’ın yanı sıra CHP temsilcileri, milletvekilleri, gazeteciler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. 18. buluşmanın açılış konuşması ve basın açıklaması, Dilek Kaya İmamoğlu tarafından gerçekleştirildi.

Dedikodu çarkı

Dilek Kaya İmamoğlu, basın açıklamasında, “Her hafta olduğu gibi hak, hukuk ve adalet arayışımızı dile getirmek için bir aradayız. İlk günden bu yana burada olan, dayanışmamıza güç veren herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bu mücadelenin tüm Türkiye için, demokrasi için, adalet için, çocuklarımızın geleceği için olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Biz; her hafta daha da büyüyen bir kalabalıkla bir araya geliyoruz. Çünkü, bugün Türkiye’de adalet siyasetin gölgesinde işliyor. Adalet, her geçen gün daha da dar bir alana hapsediliyor. Toplumun adalet duygusu, hukuksuzlukların devam ettiği her gün daha da zedeleniyor. Her gün yeni bir gözaltı haberiyle, tutuklama kararıyla karşı karşıya kalıyoruz. Televizyonlarda iftiralar, yalanlar, sözde duyumlar aralıksız konuşuluyor. Kişilerin özel hayatları sayfa sayfa ifşa ediliyor. Bir yargılama yapılmıyor, adeta bir dedikodu çarkı döndürülerek insanların itibarları zedelenmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

Güven kalmadı

“Şu artık çok açık; Türkiye’de adaletin zemini tamamıyla kaymış durumda. Adalete duyulan inanç tarihin en düşük seviyelerinde” diyen İmamoğlu, “Ciddiyetsizce, beceriksizce ve kötü niyetle sürdürüldüğü açık olan soruşturmalar, toplum vicdanını derinden yaralıyor. Kimse, yürütülen süreçlerin hukukiliğine inanmıyor. Her gözaltı kararında, ‘acaba ne suç işledi’ değil, ‘acaba kimi rahatsız etti de apar topar gözaltı yapıldı’ sorusu soruluyor. İnandırıcılığını tümüyle kaybetmiş bir yargıyla karşı karşıyayız. Tüm bu adaletsizlikler yaşanırken, herkesi toplum vicdanının sesi olmaya, haksızlıklar karşısında sessiz kalmamaya davet ediyorum. Adalete inancın kalmadığı toplumlarda, çöküş kaçınılmazdır. Bu çöküşe, ancak bu adaletsizlikleri siyasi çıkarları uğruna organize eden bir avuç insana ‘dur’ diyerek son verebiliriz” ifadelerini kullandı.

Yan çiziyorlar

İmamoğlu, konuşmasının devamında “Tutuklu yargılama, en son başvurulması gereken bir tedbir olmalıdır” talebinde bulunarak, “Ne yazık ki lekelenmeme hakkı, masumiyet karinesi gibi kavramlar nasıl göz ardı ediliyorsa tutuksuz yargılama da göz ardı ediliyor. Bizim taleplerimiz açık ve nettir. Bir hukuk devletinde zaten uygulanması gerekenlerdir. Biz, adil ve tarafsız mahkemelerce, şeffaf yargılama istiyoruz. Yargılanmaktan kaçınmıyoruz, tutuklu yargılanma ile peşinen cezalandırılmaya karşı çıkıyoruz. Ciddi sağlık sorunu yaşayanların, haklarında kesin hüküm bulunmamasına rağmen zindanda tutulmasına itiraz ediyoruz. Yapılan suçlamalar ve bu suçlamalara verilen cevaplar halktan saklanmasın; mahkeme, TRT’den ve isteyen her kanaldan canlı yayınlansın istiyoruz. Bu isteğimizi haklı bulduklarını söyleyenler, iş Meclis’te bunun önünü açacak oylamaya gelince, yan çiziyorlar” diye konuştu.

BİZ AYRICALIK İSTEMİYORUZ!

Dilek Kaya İmamoğlu konuşmasının sonunda, “Herkesi mert olmaya, sözünün, fikrinin ardında durmaya davet ediyoruz. Adalet sizin siyasi oyun alanınız değildir. İnsanların özgürlüğü, sizin siyasi çıkarlarınızın konusu edilemez, edilmemelidir. Oylamalarda havaya kaldırdığınız ellerinizi, lütfen arada bir de vicdanınıza koyun. Millet iradesinin temsilcisi olan Meclis’te alınan kararların, insanların hayatlarına etkisini aklınızdan çıkarmadan oy verin. Biz ayrıcalık istemiyoruz, haklarımızı istiyoruz. Temel hukuk prensiplerine uyulmasını talep ediyoruz. 21. yüzyıl Türkiye’sinde bunları talep etmek durumunda kalmamız bile, bu ülke için başlı başına bir haksızlıktır. Bu halk, çok daha iyisini hak ediyor. Biz, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki adalet gecikebilir ama mutlaka kazanır” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *