Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
25°
Ara
Damga Röportaj Burak Haktanır ile İsmail Hakkı, Hain Darbe Girişimi'ni "halka en iyi şekilde anlatmalıyız”

Burak Haktanır ile İsmail Hakkı, Hain Darbe Girişimi'ni "halka en iyi şekilde anlatmalıyız”

Oyuncu Burak Haktanır ile İsmail Hakkı, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nin kültürel ve sanatsal etkilerini AA muhabirine değerlendirdi. Oyuncular, “15 Temmuz'u gerek tiyatroda gerek sinemada bu halka en iyi şekilde anlatmalıyız” dedi

Okunma Süresi: 6 dk

15 Temmuz gecesinin hüzünlü ve gururlu bir gece olduğunu dile getiren Haktanır, "Hüzün, gurur ve öfkenin bir arada yaşandığı bir geceydi. Hüzünlüyüz şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Gururluyuz tehlikeyi bertaraf ettik. Öfkeliyiz çünkü ihanete uğradık." dedi. Haktanır, devletin kendi silahlarının, top ve tüfeklerinin millete doğrultulmasına öfkeli olduğunu vurgulayarak, "Allah'a şükürler olsun, 24 saat gibi kısa bir sürede bu darbe bastırıldı. Bu da tabii ki halkın gücüyle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlığıyla ve Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki vatansever askerlerle başarıldı. Üzerinden 9 yıl geçti ama şehitlerimizin acıları hala taze, ailelerinin hala gözleri yaşlı. 252 şehidimiz, yaralılarımız, gazilerimiz var. Bu vesileyle şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize, yaralılarımıza da bir kez daha şifalar diliyorum." ifadelerini kullandı.

 

 

Büyük badire atlattık

Yıllar geçtikçe Türkiye'nin ne denli büyük bir badire atlattığının daha iyi anlaşıldığının altını çizen Haktanır, sözlerini şöyle sürdürdü: “O gün Türkiye çok büyük bir badire atlattı. Aradan 9 yıl geçince olayları biraz daha soğukkanlı yorumlayabiliyoruz. Zaman geçince insan daha iyi anlıyor ülkenin nasıl bir sıkıntıyı bertaraf ettiğini. Bunun en yakın örneğini bugün İran-İsrail çatışmasında gördük. İsrail oturduğu yerden kendi ajanları aracılığıyla İran'daki birçok üst düzey yetkiliyi katletti. Şimdi biz bugün daha iyi anlıyoruz. O gün eğer o darbe kalkışması başarılı olsaydı, Allah korusun kimlerle işbirliği olan insanlar ülkemizde iç savaş başlatacak, ülkemizi uluslararası örgütlere meze yapacaktı. En acısı da bütün bu kirli senaryoları İslami söylemler arkasında yapıyor oluşlarıydı.”

 

Beyaz perdenin diliyle anlatın

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nin kültür sanat camiasında hakkıyla idrak edilmediğini ifade eden Haktanır, "15 Temmuz'u sağlıklı anlatabilecek çalışmalar yapmayı bırakın, bunu konuşabilecek idrakten bile yoksun kültür sanat dünyamız. Maalesef bu konuda kimisi gafletten kimisi de ihanetten, 15 Temmuz gibi herkesin gözünün önünde gerçekleşmiş, 252 şehidimizin olduğu bir olaya bile tiyatro diyecek kadar alçalan insanlar var. Birkaç projeyle 15 Temmuz anlatılmaya çalışıldı ama ben daha güçlü eserlerin toplumun önüne koyulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu tiyatro manipülasyonuna zaman zaman inanan insanlar çıkabilir. Onlara işin hakikatini kitaplar, yazılar, beyaz perdenin diliyle anlatmalıyız." değerlendirmesinde bulundu. 15 Temmuz'da yaşanılan olayların unutulması durumunda tekrarlanabileceğini aktaran Burak Haktanır, yıllar geçtikçe o gece verilen mücadelenin daha iyi anlaşılacağını ve Türkiye Cumhuriyeti'ne her vatandaşının sahip çıkması gerektiğini sözlerine ekledi.

 

Biz maalesef anlatma özürlüyüz

Oyuncu İsmail Hakkı ise darbe girişimlerine genel olarak hoş bakılamayacağını vurgulayarak, "Sebebi ne olursa olsun, demokrasi ile yönetildiği iddia edilen bir ülkede darbenin söylemi bile son derece itici, rezil bir durumdur. Nitekim 15 Temmuz'da dışarıda organize edilmiş, içerideki aparatlar kullanılarak kalkışılmış bir girişimdi. Aziz milletimizin duyarlılığı sayesinde hüsrana uğramış darbe heveslileri ve kalkışmacı hainler henüz tamamen olmasa da tespit edilmiş ve edilmektedirler." dedi.
Söz konusu girişimin Türkiye için hayra kapı açtığını düşündüğünü dile getiren Hakkı, "Zira 15 Temmuz'un ilk saatlerinden itibaren kimin ne olduğu, ülkemize nasıl baktığı, safını nerede tuttuğu nispeten ortaya çıkmış, bu nispette olmasa da en azından bir kısmına karşılığı verilmiştir. Biz millet olarak o gece ile ilgili sorduğumuz ve cevapsız kalan soruların da zamanla ortaya çıkacağına inanıyoruz. Zira gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir özelliği olduğundan şüphem yok. Ne yazık ki o geceki kalkışmaya alkış tutan, sessiz kalan, daha da beteri 'tiyatro' olarak adlandıran bir güruhla aynı sektörde, aynı işlerde, aynı çatı altında yaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Hakkı, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin kültür sanat alanında da bazı zararları olduğunun altını çizerek, "Şahsi kanaatim odur ki, onların verdiği zarar, 15 Temmuz'u alkışlayan kültür ve sanat camiası mensuplarına bugüne kadar tanınan imkanlara baktığımda mevcut sanat ve kültür yöneticilerinin verdiği zararla kıyaslanmaz. Bu da bir kısım insanların darbelerden, savaşlardan, kayıplardan ve en acısı, davadan bihaber olduğunun net bir göstergesidir." şeklinde konuştu.

 

Darbeye destek verenler oldu 

"Türkiye'de sanat dünyasının darbeye bakışını meşru seçilmişlere bakışlarına, söylem ve eylemlerine bakarak anlamak hiç de zor değil." diyen Hakkı, şöyle devam etti: “Bana, 'Bu ülkede bir darbe olacak. Kimler darbeye destek verir?' diye sorsalar, ben sizlere bunların kim olacağını tek tek, isim isim sayabilirim. Bunu okumak, görmek sanat camiası içindeki biri için zor olmadığı gibi, artık sanıyorum ülkemiz insanının, halkımızın da kolayca çözebildiği bir mesele. Evet, 15 Temmuz gecesi sanat dünyasının kahir ekseriyeti darbeye alkış tuttu. Bence malum sebeplerden dolayı alkış tutamayanı da sessizce marketlerin, ATM'lerin ve petrol istasyonlarının yolunu tuttu. Sınırlı sayıda sanatçı darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren itidalli davranıp halkla beraber hareket etti. Bu da oran verecek olursak, sanat camiasının yüzde biri bile etmiyor. Varın, gerisini siz düşünün.”

 

Çanakkale bir destandır

15 Temmuz gecesi çok sayıda kişinin şehit ya da gazi olduğunu hatırlatan İsmail Hakkı, "O kara gece, yüzlerce şehit verdiğimiz, binlerce insanımızın gazi olduğu ama millet olarak hepimizin ruhen gazi olduğu bir vakaydı. Bunu, o geceyi sokakta yaşamış biri olarak benim anlamam zor değil. Ancak bu darbe teşebbüsünü hem uzaktan izlemiş olanlara hem de yaşı yetmeyen gençlere anlatabilmek en önemli meseledir. Aslında ülkenin gerçek sahiplerinin noksan kaldığı husus da tam olarak budur. Biz maalesef anlatma özürlüyüz. Tarihimizi, yaşanmış ve ders alınması gereken elim hadiseleri, yönümüzü, hızımızı, tavrımızı değiştiren mühim olayları arkadan gelenlere aktarma konusunda çok ciddi sorunlar yaşıyoruz." diye konuştu.

 

Gençler eksiklik içinde

Sanatçı, darbe girişiminin hakkıyla anlatılmadığının altını çizerek, "Aklımda kalan sadece bir belgesel ve bir tane dijital platform dizisi, birkaç tane de destek bulamamış tiyatro oyunu. Bu iş böyle olmamalı. Bir yerlerde bir şeyleri yanlış yapıyoruz. 15 Temmuz olayı, bu milletin modern çağda yaşadığı bir Çanakkale Destanı'dır. Bunu kardeş bildiğimiz ülkelere, milletlere de izletebilmek, dinletebilmek, anlatabilmek lazım gelirken biz bile izlememişiz. Gençlere sorduğumuzda 15 Temmuz'u, net bir cevap alamıyorsak ciddi eksikler içindeyiz demektir." ifadesini kullandı.

 

Yöneticiler ders almalı

15 Temmuz Darbe Girişimi'nin anlatmak için daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan İsmail Hakkı, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bu tür olayları çok daha parlak, daha büyük prodüksiyonlarla daha net olmak gerekirse çok daha fazla para harcayarak, hiçbir masraftan kaçınmadan anlatmak lazım ki kalıcı olsun, üzeri tozlanmasın. Bosna, yeni nesillerin o kurşun deliklerini görmeleri ve hadiseyi her an hafızalarında tutmaları için, savaştan sonra üzerinde kurşun delikleri olan binaları onarmayı reddetti. Biz mevzuyla alakalı hatırı sayılır bir sinema filmi bile çekemedik. Yaptığımız işlerin içinde yer alan sanatçıların çoğu, o hain gecede darbecileri alkışlayanlardı. Allah, bizlere akıl, fikir, feraset ve basiret versin ve bir daha böyle bir olay yaşatmasın. Yöneticilere de ders alıp ona göre davranmayı nasip etsin."


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *