Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, TV+, fizy ve Turkcell iş birliğiyle Yedikule Hisarı’nda düzenlenen Açık Hava Sinema Günleri’ne katıldı. Tarihî surların gölgesinde gerçekleştirilen gösterimde Başkan Turan, hemşehrileriyle birlikte “Bana Masal Anlatma” filmini izledi. Başkan Turan, gösterim öncesi yaptığı konuşmada mahalle kültürünün geçmişten bugüne taşıdığı anlamlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bir zamanlar yazlık sinemalar kurulduğunda insanlar kendi sandalyelerini alıp komşularıyla birlikte film izlemeye giderdi. O geceler yalnızca film izlemekle sınırlı kalmaz, paylaşımın, sohbetin, tanışmanın ve bir arada olmanın geceleri olurdu. Bugün burada, Yedikule Hisarı’nda düzenlediğimiz sinema akşamları da tam olarak bu duyguları yeniden yaşatıyor. Gençlerimizin, çocuklarımızın, ailelerimizin bir arada kültürle buluşmasını önemsiyoruz. Bu akşamlar, geçmişten bugüne taşınan sessiz bir gelenektir.”
Kamusal sanat alanları güçlendi
Bizans ve Osmanlı dönemlerinde farklı işlevler üstlenmiş olan Yedikule Hisarı, günümüzde Fatih Belediyesi’nin kültür politikaları doğrultusunda yeniden işlevlendirilerek yaşayan bir kültür alanına dönüştürülüyor. Açık Hava Sinema Günleri gibi etkinliklerle bu tarihî yapı, toplumsal hafızanın yeniden inşa edildiği bir mekâna dönüşüyor. Her hafta cuma günü “Akustik Akşamlar” ile müziği, cumartesi günleri ise “Açık Hava Sineması” ile sinemayı izleyicilerle buluşturan etkinlik serisi, sanatın kamusal alanlarla buluşmasını güçlendiriyor.
Ortak bir hafıza mevcut
Başkan Turan, gösterim sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yedikule Hisarı gibi tarihî mekânlarımızı yalnızca korumakla yetinmiyor, bu alanları yaşayan kültür merkezlerine dönüştürüyoruz. Açık Hava Sinema Günleri de bunun bir parçası. Her hafta farklı bir filmle sadece sanatı değil, bir kenti, bir geçmişi, ortak bir hafızayı da seyrediyoruz. Bu buluşmalar şehrin ruhunu diri tutuyor.”Yedikule Hisarı’nda gerçekleştirilen Açık Hava Sinema Günleri yaz boyunca devam edecek. Fatih Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşen program, bir İstanbul akşamında kültürün sessiz ama güçlü dilini hatırlatıyor: İzlemek, hatırlamaktır. Hatırlamak, birlikte yaşamaktır.