Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
22°
Ara
Damga Gündem Tasarruf yalan oldu: Kamu alımlarında harcamalar yüzde 280 arttı

Tasarruf yalan oldu: Kamu alımlarında harcamalar yüzde 280 arttı

Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisine yüzde 11'lik sefalet zammı dayatan iktidar, tasarruf genelgesine rağmen kamu alımlarında sınır tanımadı, harcamalar yüzde 280 arttı.

Okunma Süresi: 5 dk

Masada uzlaşma sağlanamayınca Kamu İşveren Hakem Heyetine (KİHH) giden milyonlarca memur ve memur emeklinin toplu sözleşmesinde yüzde 11 zam teklif eden iktidar, yürürlükteki tasarruf genelgesine rağmen israf, şatafat ve kamu alımlarında sınır tanımıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve başladıktan sonra ilkini 2023 temmuz ayında yayımladığı tasarruf genelgesi, 2024 ve 2025 bütçelerinde de yeniden yürürlüğe konulmasına karşın, bütçe gerçekleşme rakamları kamu kurumlarının ve kamu yöneticilerinin genelgeyi umursamadığını, genelge kapsamındaki harcama kalemlerinde yüzde 60’tan yüzde 280’e kadar varan artışlar olduğunu gösterdi.

Memur enflasyon farkına yenildi 

Üyelerinin 6’sı doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan 11 üyeli Hakem Kuruluna başvurmayacaklarını açıklayan Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen son anda karar değiştirerek Kurula üye ismi bildirdi. Birleşik Kamu-İş ise Hakem Kuruluna üye bildirmeyi reddetti. Kurulda kamu çalışanları adına imza yetkisi en çok üyeye sahip olan Memur-Sen’in. Kurulun kararları kesin ve itiraz yolu kapalı. İktidar ağırlıklı yapıya sahip Kurulun daha önceki toplu sözleşmelerdeki tavrına bakıldığında 2026-2027 8. dönem toplu sözleşmesinin de iktidarın zam önerileri doğrultusunda sonuçlanması bekleniyor. 2012’den bu yana üç kez Kurul tarafından bağıtlanan kamu çalışanları toplu sözleşmelerinin ikisinde Kurul, hükümetin zam teklifini aynen kabul ederken sadece 2012’de hükümet teklifinde binde 5’lik ek bir artış yaptı. Son olarak 2023 yılındaki 7. dönem toplu sözleşme müzakereleri uzlaşmazlıkla sonuçlanınca Kurula gitti ve Kurul, iktidarın 2024 için yüzde 15+10, 2025 içinse yüzde 6+5 oranındaki zam teklifini aynen onayladı. Ancak uygulanan dezenflasyon programına rağmen bu oranlar aşılınca memurlara enflasyon farkı verildi.

Tüm kalemlerde misliyle artış var 

Tasarruf kapsamındaki kamu harcamalarında artış memura teklif edilen zam oranının 28 katı arttı
Sayıları 6,5 milyona varan memur ve memur emeklilerine teklif edilen düşük zam oranlarının gerekçesi; ‘Bütçede yeterli kaynak olmaması, kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesi, enflasyonla mücadele için ücret artışları sınırlanıp tüketim ve harcamaların kısılması’ olarak açıklanıyor. Ancak milyonlarca memur ve emekliden esirgenen bütçe olanakları ve kamu kaynakları Bakan Şimşek’in üç yıldır yayımladığı tasarruf genelgelerine rağmen taşıttan sosyal tesislere, kırtasiyeden haberleşmeye, bina ve taşıt kiralamadan, temsil ve ağırlamaya kadar tüm kalemlerde misliyle artmış durumda.

Bütçe tüm rakamlara yansıyor 

Kamunun mal ve hizmet alımlarında da tasarruf tedbirlerine uyulmadığı gibi bütçe harcamaları şeffaf olmadığı için pek çok kalemde ‘sınıflandırmaya girmeyen transfer’ adı altında yapılan harcamaların nereye yapıldığı, milyarların nereye akıtıldığı bilinmiyor. Zaten kapsamı oldukça sınırlı tutulan tasarruf genelgesinde kamunun taşıt alımı, onarımı ve kiralanması, bina alımı ve kiralanması, kırtasiye ve haberleşme, temsil ve ağırlama, lojman ve sosyal tesis gibi harcama kalemlerinde ödeneklerin aşılmaması, tasarrufa gidilmesi öngörülüyor. Buna karşılık Şimşek’in genelgesinin kamu kurumları ve yöneticilerince ciddiye alınmadığı, harcamaların alabildiğine arttığı bütçe gerçekleşme rakamlarına da yansıyor.

Sınıflandırma muamması 

‘Sınıflandırmaya girmeyen transfer’ adı altında harcanan milyarların nereye gittiği belirsiz
Hazine ve Maliye Bakanlığının temmuz ayı itibarıyla açıkladığı son bütçe gerçekleşme rakamlarında tasarruf kapsamındaki harcama kalemlerinde geçen yılın temmuz ayına kıyasla olağanüstü artış söz konusu. Temmuz 2024'te tasarruf kapsamındaki harcama kalemlerinin tutarı 14 milyar lirayken bu yılın temmuzunda bu tutar 4,1 milyar lira artışla 18,1 milyar liraya yükseldi. Geçen yıl 1,7 milyar lira olan taşıt giderleri yüzde 280 artarak 3,7 milyara yükselirken, haberleşme giderleri 1,8 milyardan yüzde 66 artışla 3 milyar liraya çıktı. Lojman ve sosyal tesis harcamalarındaki artış bir yılda yüzde 120’ye ulaşırken, kamunun bina kiralama giderlerinde de olağanüstü artışlar söz konusu. Temmuzda ‘sınıflandırmaya girmeyen transferler’ adı altında nereye harcandığı bilinmeyen giderlerin aylık tutarı 1 milyar liranın üzerine çıkarken pek çok kuruma ‘Hazine yardımı’ adı altında aktarılan milyarlar da yine ‘sınıflandırmaya girmeyen transfer’ başlığı altında gösteriliyor.

7 ayda 500 milyar liraya yaklaştı 

Personel gideri enflasyon kadar artarken görev zararı, cari transfer giderleri 3 trilyonu aştı
Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı sisteminde bütçedeki adı ‘görevlendirme gideri’ olarak değiştirilen ‘görev zararı’ başta olmak üzere, Hazine yardımı, cari transfer kalemlerindeki harcamaların yedi aylık tutarının 2 trilyon 901 milyar liraya ulaşması bütçenin şeffaflık ilkesi açısından soru işaretleri yaratan bir başka gider kalemi. Tasarruf kapsamındaki harcama kalemlerinde görülen olağanüstü artışların yanı sıra bütçe ödeneklerinin bol kepçe harcandığı bir başka gider kalemi kamunun mal ve hizmet alımları. Hazine ve Maliye Bakanlığının resmi verilerine göre temmuz sonu itibarıyla bu kalemdeki harcamaların yedi aylık tutarı 500 milyar liraya yaklaştı.

İktidar çok eleştiriliyor

Kamuda çalışan milyonlarca memur, işçi, sözleşmeli personel, geçici personel vb. çalışanlara ödenen maaş, mesai, tazminat, ek ödenek vb. adlar altındaki ödemelerin toplam tutarı temmuz sonunda 2 trilyon 69 milyar lira olurken, bu kalemde geçen yıla kıyasla gerçekleşen artış yüzde 35 ve mevcut enflasyonla başa baş düzeyde. Bu da kamudaki işçi ve memur ücretlerine ayrılan kaynağın enflasyonla aynı düzeyde arttığını, iddia edildiği gibi ücret ve maaş zamlarının enflasyonu artırmadığı gibi bütçe üzerinde de fazla bir yük oluşturmadığını ortaya koyuyor. Temmuz sonunda yüzde 86 artışla 1,2 trilyon lirayı aşan yedi aylık faiz ödemesi, kamudaki milyonlarca memur, işçi, sözleşmeli personele ödenen maaşların yüzde 50’sinden fazla. Dolayısıyla kamuda tüketim, israf ve şatafattan, kiralık lüks makam araçları, kiralık görkemli kamu binalarından ve trilyonlarca liralık faiz harcamasından tasarruf yerine memur maaşından tasarruf edilmesi, iktidarın tercih ve önceliklerini gösteriyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *