Tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın hastanedeki tedavisi devam ederken avukatı Melih Koçhan'dan açıklama geldi. Çalık 4 gün önce kalp spazmı geçirdiği riski ile kaldırıldığı hastanede anjiyo olmuştu. Genel sağlık durumunun bir gün önceye göre daha iyi olduğunu ifade eden Avukat Koçhan, “Tutukluluk incelemesi ardından mahkemeye başvuracaklarını belirten Koçhan, İki haftadır tahliye edilmesini bekliyoruz. 7 Temmuz’da sağlık raporu, ondan önce de durum bildirim raporu çıktı. Müvekkilimizin cezaevinde olmaması gerektiği daha açık şekilde izah edilemezdi. Raporda çok yüksek riskli akut lösemi hastası olduğu ve cezaevi şartlarında enfeksiyon riskinin, sağlıksız bir ortam olmasının bu hastalığın ilerlemesine vesile olacağı bildirildi. Üstelik değerler de sınırdaydı. Akut demek ‘ani ve hızlı büyüyen’ demek tıp literatüründe. Biz buradan cezaevine gönderildiğimizde oradaki koşullar sağlanmadığında, psikolojik durumu kötüye gittiğinde, sağlıksız beslendiğinde o değer bir tık da olsa yukarı çıkabilir. Ve bu bizim ölümle karı karşıya olduğumuz anlamına gelir” şeklinde anlattı.
Bağışıklık sistemi zayıflıyor
Şimdiye kadar tahliye edilmemesinin Çalık’ın durumunu daha da kötü etkilediğini söyleyen Avukat Koçhan, “Buca’ya geldikten sonra ani bir kilo kaybıyla karşı karşıya kaldık. 18-19 kilo vermişti. Üstelik bu durum her gün daha kötüye gidiyor, böylece bağışıklık sistemi zayıflıyor. Bu hastalığın en büyük sorunu bağışıklık sisteminin zayıflaması. Cezaevinde bir grip, enfeksiyon kaptığında ölümle karı karşıya kalabilir. Raporda çok açık şekilde belirttiler bunları ancak tahliyesi için ne bekleniyor biz de bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Devlete güvenemeyecek miyiz?
Çalık’ın şimdiye kadar tahliye edilmemesine dair geçerli bir gerekçe sunulmadığını vurgulayan Avukat Koçhan, “Topu Adli Tıp Kurumuna atılıyor. Ancak Adli Tıp Kurumu’nun bize tabii tuttuğu infaz kanunu hükümlülerle ilgili olan kanun. Oysa biz hükümlü değil tutukluyuz. Tutuklular için adli kontrol hükümleri vardır. Buna rağmen bizi sanki hükümlü gibi ‘cezanın geri bırakılması’ hükmüne tabi tutuyorlar. Şu anda en kötü ev hapsi uygulayabilir ama bunu bile yapmıyor. İzmir Eğitim Araştırma Hastanesindeki 12 kişilik bir kuruldan alındı bu rapor. Devletin kendi doktorlarına güvensizliği mi var bilmiyorum” dedi. Son olayda kalp spazmı olduğu düşünülerek hastaneye başvuru yapıldığını hatırlatan Avukat Koçhan, “Çünkü ani nefes darlığı, vücudun komple uyuşması, göğüste ağrı gibi belirtiler görüldü. Kan değerlerinin düşük olması, bağışıklık sisteminin zayıflaması ani kalp spazmlarına da neden olabiliyor. 2 gündür koroner yoğun bakımda müşahede altındayız. Anjiyo yapıldıktan bir gün sonra apar topar taburcu ediliyor. Hükümlülerin ve tutukluların sağlığı ve can güvenliği devletin sorumluluğundadır. Biz devlete güvenmeyeceksek kime güveneceğiz” diye sordu.