CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı için 3 isim yarışa girdi. Mevcut başkan Danış Akpolat’ın yeniden aday olduğu kongreye, Bakırköy Belediye Meclis üyeliğinden istifa eden Temel Polat ve İlçe Başkan Yardımcılığı yapan Kazım Dündar da aday oldu. Kongre takviminin ilk ayağı olan delege seçimlerinin hafta sonu 5 mahallede tamamlanmasının ardından adaylıktan çekildiğini açıklayan Temel Polat ve Kazım Dündar’ın yaptığı açıklamalara ilişkin yazılı bir açıklama yapan mevcut başkan ve aday Danış Akpolat, “Çıkan sonuçların beğenilmemesi seçimlerin yok sayılmasının meşrulaştırmaz.” diyerek yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “24 Ağustos 2025 tarihinde ilçemizde gerçekleştirilen mahalle seçimlerinde üyelerimizin özgür iradesi sandığa yansımış, buna rağmen çeşitli iftiralar ve mesnetsiz iddialar ortaya atılmıştır. Çıkan sonuçların beğenilmemesi seçimlerin yok sayılmasının meşrulaştırmaz. Başta İBB başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere parti meclis üyelerimiz, belediye başkanlarımız, İBB meclis üyelerimiz, bürokratlarımız, gençlik üyelerimiz ve yol arkadaşlarımız ağır baskılara, olumsuz şartlara rağmen demokrasi mücadelesini onurla sürdürmektedir. Bu mücadeleyi itibarsızlaştırmaya yönelik her girişimin karşısında dimdik ayaktayız.”
Özür dilemeleri lazım
İsim vermeden Temel Polat ve Kazım Dündar'ı hedef alan Akpolat, “Seçim sürecinde tarafsızlığı zedeledikleri ileri sürülen il yöneticilerimizin ve İBB meclis üyelerimizin fotoğraflarının servis edilmesi, hedef gösterilmesini ve kişisel haklarına saldırılmasını asla kabul etmiyoruz. İl başkanımızın ve parti yönetimicilerimizin isimleri kullanılarak yapılan manipülasyonların ise doğrudan örgüt bütünlüğümüzü zayıflatmayı amaçladığı açıktır. Açıkça ilan ediyoruz; Partimizin üyelerine yönelik ‘sosyal medya trollerinin’ diliyle ağır ithamlarda bulunanların gerçeklikle bağlarının koptuğu açıktır. Bu ithamlar özgür iradesi ile oy kullanan tüm üyelerimize hakarettir. Üyelerimize özür borçları bulunmaktadır. Soruyoruz; Gerçekleştirilen mahalle seçimlerinde üyelerin özgür iradesinin sandığa yansıyıp, sonuç ortaya çıktıktan sonra mı yarışın adil olmadığı iddia edilmektedir? Çıkan sonuçlar birilerinin hoşuna gitmedi diye mi yalan ve iftiralarla seçimin meşruiyeti sorgulanıyor ve itirazlar dile getiriliyor? Beyaz liste 24 Ağustos'ta 5 mahallenin 5'inde ipi göğüslemiştir. 31 Ağustos 2025 tarihinde yapılacak seçimlerden sonra adaylardan birinin veya her ikisinin muhtemelen ilçe kongresinde başkan adayı olmak için yeterli imzayı toplayamayacağı matematiksel bir gerçek olarak ortadadır” dedi.
İftira dolu açıklamalar
Her iki ismin de CHP'ye iftira attığını anlatan Akpolat, “İftira dolu açıklamaları 2 amacı vardır; birincisi il başkanımızın İstanbul'daki algısını geriletmek, ikincisi; değişim iradesini yavaşlatmak. Bilinmelidir ki hiçbir CHP'li baskı ve tehdit yoluyla oy kullanmaz. İl başkanımızın isminin kendi rızası dışında propaganda için kullanılmasına karşı çıkması son derece doğaldır. Sürecin manipüle edenler, asıl gerçeği örtmeye çalışmaktadır. İl başkanımızın ismi kullanılarak bir aday tarafından sesli ve görsel mesajlar üyelere atılmaya başlayınca, aday; gerek il başkanımız gerekse ailesi tarafından haysiyet göstermeye davet edilmiştir. Bu davete rağmen aynı algı ve propaganda çalışması ısrarlı şekilde devam etmiştir. İl başkanımız her şeyden önce bir seçmendir. İsmi üzerinden iradesi dışında algı çalışmasına maruz kalmak istememesi kadar doğal bir durum bulunmamaktadır. Adaylar tarafından süreç yanlış algı çalışmasına dönüşünce il başkanımız tarafından mecburen açıklamalar yapılmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Açıklamalarında seçimlerin meşruiyetinden bahseden adaylar ne hikmetse çekilme konusunu 23 Ağustos 2025 tarihine kadar düşünmemişlerdir. Yine ne tesadüftür ki seçimlerde tarafgillikle suçladıkları İl Başkanı pazar günü yapılan Bahçelievler ilçesi mahalle kongresinde birinci sıraya yazmışlardır.
Kongre sürecine yönelik birlikte çalışma tekliflerimizi reddedenler kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Bu çabaları samimiyetsizdir. Mahalle seçimlerinin meşrutiyetini sorgulayan tüm söylemler, örgüt iradesini ve demokratik sürece yapılmış bir saldırıdır. Bizim için en büyük gerçek şudur; Üyelerimizin iradesi kutsaldır” dedi.