Kapılarını yılın her günü ücretsiz olarak ziyaretçilere açan ve her gün yüzlerce kişiyi ağırlayan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi, yalnızca deniz canlılarını sergileyen bir alan olmanın ötesine geçerek herkes için erişilebilir bir öğrenme ve farkındalık merkezi olma özelliği taşıyor. Müze, özellikle görme engelli bireyler için “dokunarak öğrenmenin” mümkün olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Özel bir deneyim
Müze kurucusu ve İstanbul’un ünlü balıkçılarından Balıkçı Kenan Balcı’nın rehberliğinde gerçekleşen ziyarette, Altınokta Körler Derneği İstanbul Şubesi üyeleri müzede sergilenen deniz canlılarını tek tek tanıma imkânı buldu. Katılımcılar; balıkların dokusunu, büyüklüğünü ve yapısını elleriyle hissederek deniz yaşamını kendi dünyalarında anlamlandırdı. Bu özel deneyim, görme engelli bireyler için unutulmaz anlara sahne oldu. Ziyaret boyunca katılımcılara deniz canlılarının yaşam alanları, beslenme biçimleri ve ekosistemdeki rolleri hakkında da ayrıntılı bilgiler aktarıldı.
500’ün üzerinde canlı
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nde, tamamı Türk karasularında yakalanmış bin 500’ün üzerinde deniz canlısı bulunuyor. Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip olan müze; balıklardan deniz memelilerine, kabuklu canlılardan nadir türlere kadar geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Her gün yüzlerce öğrenci, aile ve ziyaretçiyi ağırlayan müze, ücretsiz giriş uygulamasıyla toplumun her kesimine ulaşmayı hedefliyor. Özellikle çocuklar ve özel gereksinimli bireyler için düzenlenen etkinliklerle deniz bilincinin erken yaşta kazandırılması amaçlanıyor.
Ücretsiz hizmet veriyor
Görme engelli bireylere mumya balıkları tek tek anlatan müze kurucusu Balıkçı Kenan Balcı, “Hepimiz birer engelli adayıyız. Bugün görme engelli bireyleri ağırladık. Balıklara dokunarak inceleme fırsatı buldular. Kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Müzede, 50 gramlık hamsiden 1 ton 200 kilogramlık orkinosa ve 800 kilogramlık köpekbalığına kadar toplamda bin 500 deniz canlısının mumyalanmış hâlde sergilendiğini belirten Balcı, “Müze, öğrencilerin ve vatandaşların denizlerden çıkan ürünleri tanımaları için ücretsiz olarak hizmet veriyor. Yarım asırdır müze için binlerce balığı mumyaladık. Küçücük hamsiden devasa köpekbalıklarına, orkinoslara kadar tüm balıkları inci gibi işleyerek mumya hâline getirdik. Çocuklarımıza ve gençlerimize bu müzeyi armağan ettik. Biz bugün varız, yarın yokuz; ancak yaptığımız eserin yüzyıllarca yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Denizlerimizde hangi balıkların bulunduğunu, hangilerinin neslinin tükenme tehlikesi altında olduğunu burada rahatlıkla öğrenebilirler” dedi.
Ulaşım oldukça kolay
Filmlere konu olan balık türlerini mumyalayarak ölümsüz hâle getirdiklerini ifade eden Balcı, “Balıkların doğal hâlini bozmamaya gayret ediyoruz. Günümüzde ancak kitap ve belgesellerde görebildiğimiz balık türlerini, müzemizi ziyaret edenler yakından ve dokunarak inceleyebiliyor. Amacım, çocuklarımızın ve geleceğimizin her bireyinin buradan bir şeyler öğrenebilmesini sağlamak” dedi. Balcı, müzeyi ziyaret eden öğrenciler ve ailelerin böyle bir müze kazandırıldığı için teşekkür ettiğini belirterek, “Müzemize ulaşım oldukça kolay. Metrobüse yakınız. Girişlerimiz ücretsiz” ifadelerini kullandı.
HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR
Ziyaretin ardından katılımcılar, böyle bir müzede denizleri dokunarak tanıma fırsatı bulmanın kendileri için çok kıymetli olduğunu dile getirdi. Toplumsal farkındalığı artıran bu anlamlı buluşma, Beylikdüzü’nde deniz sevgisini ve paylaşım ruhunu bir kez daha ön plana çıkardı. Ziyaretin sonunda Altınokta Körler Derneği İstanbul Şubesi üyesi görme engelli bireyler, katkılarından dolayı Balıkçı Kenan Balcı’ya teşekkür plaketi takdim etti.
