Çakar 'ın ifadesi şu şekilde: "Yasal bahis sitelerinde üyeliğim olmuş olabilir. Bu hesaplarda çok cüzi miktarda ve uzun süre önce oynadığım için hangi bahis sitelerinde üyeliğim olduğunu şu an hatırlayamıyorum.
Benim yasa dışı bahis hesabım yoktur. Hayatım boyunca da hiç yasa dışı bahis oynamadım. Oynayacak olsam yasal bahis sitelerine üyeliğim olmazdı.
Kesinlikle şikeye karşı bir insanım. Nitekim televizyonlarda geçmiş dönemlerde yani 1993 yılında bana gelen şike teklifini hep anlattım.
Bahis oynadığım maçlar genellikle yurt dışı maçıdır. Bu bahis oynadığım maçlarda, maç sonucundan ziyade alt üst gol olacak şeklinde oynarım.
Genelde Avrupa takımlarına ve Avrupa maçlarına bahis yaparım. Ülkemizde oynanan liglere minimum düzeyde bahis oynamışımdır.
Şike veya maça bahis yapıldığına ilişkin doğruca bilgim yoktur. Sadece bazı maçlardan tabiri caizse işkillenince yorum olarak bazı şeylerin anormal olduğunu spor programlarında bahsettim ancak bunlara ilişkin doğruca gözlemim ve bilgim yoktur.
Gözaltına alınmadan 1 gün önce dışarıda yemekteydim. Eve gece saat 1'de geldim. Sabah polisler gelince telefonumun nerede olduğunu bilmediğimi onlara söyledim.
Hatta polislere arabamda olabileceğini belirttim. Arabamı kabaca kontrol ettiğimde telefonun olmadığını gördüm. Bu sırada polisler yanımdaydı.
Ben gözaltındayken avukatım kıyafet temin etmek amacıyla evime girdiğinde arabamın yanında cep telefonumu kırık halde bulmuş.
Avukatım telefonu açmış. Telefon 20 dakika boyunca açık kalmış. Daha sonra telefon kendiliğinden kapanmış. Avukatımın anlattığına göre kullanılamaz haldeymiş. Telefonun akıbeti hakkında herhangi bir bilgim yoktur."