Silivri'nin tanınan simaları arasında yer alan İş İnsanı Murat Yıldız katıldığı radyo programında hem iş hayatına hem de gelecek planlarına ilişkin önemli bilgiler verdi. Yıldız, “Hayat mücadelesine erken yaşta başlamış birisiyim. Çok genç yaşta ticarete başladım. Silivri'ye 1986 yılında Kars Sarıkamış'tan gelmişiz. O süreçten bu yana hayat mücadelesi veriyorum. Evin en büyük çocuğuydum. Babamı çok erken yaşta kaybettim. Babam vefat ettiğinde ben 12-13 yaşlarındaydım. O günden bugüne hayat mücadelesi veriyorum. Silivri'de restoran sektöründeydik. O yıllarda 5-6 tane ayrı ayrı restoranımız vardı. Daha sonra catring sektörü, toptan gıda, market ve inşaat sektörü gibi sektörlerde yer aldık. Pandemiden sonra ise son 4 senedir TinyRoof şirketimizi kurduk. Hobi bahçeleri faaliyeti sürdürüyoruz ve şu an TinyRoof'un yönetim kurulu başkanı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum” dedi.
Türkiye'nin en büyüğüyüz
Bulundukları sektörde Türkiye'nin en iyisi olduklarını kaydeden Yıldız, “Rahmetli babamı kaybettikten sonra kardeşlerimle birlikte hayat mücadelesi verdik. Evlendik, Silivri'de yaşadık, Silivri'de rol üstlendik. Çocuklarımız oldu. Onlar da büyüdü. 2 kızım, 1 oğlum var. Onlarla beraber çok büyük bir ekip, büyük bir organizasyon olarak sektörde Türkiye'nin en büyük şirketi olarak yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.
Siyasete geri dönme planım yok
Daha önce Silivri'de belediye başkan yardımcılığı da yapan Yıldız yeniden siyasete dönüp dönmeyeceğine ilişkin sorulara ise “Çok erken yaşta sivil toplum örgütlerinde yer aldım. Dernek başkanlıkları yaptım. Silivri'de 5 yıl Özcan Işıklar başkanımızın başkan yardımcılığnı yaptım. Hem ülkemize hem şehrimize hem ilçemize katkı sunmaya çalışan bir karakter yapım var. O süreçten çok beslendik. Silivri'nin değişimi ve gelişimi noktasında da az da olsa bir katkımız var. Siyasete nazaran iş hayatında daha başarılı olduğumu düşünüyorum. Çok aktif biriyim. Hep hareketliyim. Hemen karar alıp hareket etmek isterim. Yerinde duramayan bir yapım var. Böyle biriyim. İş hayatına o yüzden daha yakın hissediyorum kendimi. Hiçbir zaman pes etmeyen bir karakterim hep mücadeleden yanayım. Ticarette de şöyle bir şey var; insan daha özgür kararlar alabiliyor. Siyaset ise farklı bir mecra. O dönemi de yaşadım gördüm, siyaset tabii ki başka bir mecra. Özcan Işıklar gibi değerli bir başkanla çalışmak bana iş hayatımda da bir şeyler kattı tabii ama siyaset mi iş hayatı mı? Ben iş hayatını tercih ederim diyebilirim” diye yanıt verdi.
Hizmet sadece siyasetle olmaz
İş dünyasında da halka hizmet edildiğinin altını çizen Yıldız, “İlerleyen süreçte yeniden siyasetin içinde olmayı düşünmüyorum. Tabii ki geçmişte ülkemize, memleketimize çok emek verdik. Hemen her yerde herkes böyle şeyler sorup yaklaşabiliyor ama ben zaten hep hizmetin içindeyim. Hizmet sadece siyasetle olmaz. Biz iş dünyasında da hem ülkemize hem ilçemize katma değer katıyoruz, vatandaşımıza hizmet ediyoruz. İnsanların beklentileri çok güzel ve teşekkür ediyorum. Ama iş hayatında güzel bir noktaya geldim. Şirketimizde de olumlu gelişmeler var. Güzel bir kadro da kuruyoruz. Hayatın verdiği yorgunluğun artık ben de tadını çıkarmak istiyorum. O yüzden siyaset noktasında herhangi bir beklentim ve iddiam yok” şeklinde konuştu.
TinyRoof neden çok özel?
Şirketine ilişkin bilgiler de veren Yıldız, “TinyRoof'un hikayesi aslında pandemiden sonra anlam kazandı. Pandemiden sonra dünyada birçok şey değişti. O arada biz doğa içinde yapılabilir düşüncesiyle yola çıktık. İyi bir araştırma yaptık. Ve o zaman böyle kırmızı çizgilerimizi de belirlediğimiz ciddi bir analizle bu sektöre girmeye karar verdik. Şu anda Türkiye'de biri hobi bahçesi dediğinde akla gelen ilk şirket biziz. Yola çıkarken baktık insanlar ne istiyor diye? Meclis'e gidip bir milletvekili ya da bakan ile konuştuğumuzda herkes; “Aaa ben de isterim” diyor. Bizim insanımızın kodunda bu var. Metropolde sıkışınca insan kendini doğaya atmak istiyor. İstanbul'da bir keşmekeş içinde. İnsanlar bunalmış. Yabancı yoğunluğu da çok. Biz de hem doğa vaat ettik hem de yabancıya satış yok dedik. O zaman riskli görünüyordu ama biz ilkeli iş yapmak istedik. Yabancıya satış yapmayacağız dedik yapmadık. Kültür uyumuna dikkat ettik. Bizim kendi insanımızın bir arada olduğu huzurlu, yaşam alanları inşa edelim istedik. Yine yaptığımız yerlerde biri gelsin her yeri satın alsın, kendi krallığını deyim yerindeyse kursun buna da izin vermedik. 2 parselden fazla satış kimse için yapmadık. Günü birlik kiralama vs gibi şeylere de izin vermedik. Şimdi müşteri profilimize bakın; doktorlar var, savcılar var, hakimler var, emekliler var, iş insanları var. Komşusunu rahatsız etmeyen, doğayla uyumlu yaşama kültürü olan güzel insanları bir araya getirip, güzel siteler oluşturuyoruz. Yollarını yapıyoruz, havuzlarını yapıyoruz, 7/24 güvenliğini sağlıyoruz. Böyle güzel projelere imza atıyoruz ve çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
Tatil artık dert değil
Artık tatile gitmenin tinyhouse ile çok daha kolay olduğunu da kaydeden Yıldız, “Bugüne kadar çok sektörde çalıştım. Ama keşke para kazanmak noktasında daha önce arazi işine girseymişiz diyorum. Arazi gibisi yok. Şimdi tatil mesela bir olay. Dolandırılan var, giderken yolda çektiğiniz çile var. Şu var bu var. Artık ülkemizde tatil çok zorlaştı. Biz buna karşı ne yaptık; başka bir şey yaptık. Vatandaş parasını veriyor hem yatırım yapıyor, parası değer kazanıyor hem de bir yer kazanıyor. İstediğinde tatilini yapıyor” diye konuştu.
Kıyıköy çok kıymetli
Tercih ettikleri yerleri de anlatan Yıldız, “Biz ormanların içini seviyoruz. Karadeniz'i bir tarafımıza alıyoruz. İstanbul'un kuzeyi. İlk projelerimiz İstanbul Havalimanı'nın biraz ilerisinde Çatalca'da idi. Sonra onun ilerisinde Kıyıköy'de. Şimdi orada 30'un üzerinde projemiz var ve Türkiye'nin bu anlamda sektördeki en tepe şirketimiyiz. Yine imalatta olan 8-10 projemiz var. Bir taraftan imalat işlerimiz devam ediyor bir taraftan da satın almalarımız devam ediyor” dedi.
Silivri'de olabilir mi?
Silivri'de bir yer açıp açmayacaklarına ilişkin soruya da yanıt veren Yıldız, “Biz bir yeri yapıp bitirip gitmiyoruz. Oranın devamlılığı çok önemli. O sitenin devamı için yönetim olmalı. Güvenlik olmalı, bahçe işlerini yapan olmalı. Bu da minimal 200 bin lira gider demek. Burada da aidat meselesi çıkıyor. Türkiye'nin en önemli konularından biri. O yüzden sitelerin huzurlu ve minimal bütçelerle ayakta durması gerekiyor. Biz o yüzden 40 dönüm yerler alıyoruz ki sitelerimizde de aidatlar uygun olsun. Biz aylık 1200 lira gibi aidatlarla sitelerdeki tüm işleri döndürüyoruz. Silivri'de de benzer şartları sağlayacak uygun bir yer olursa üzerimize düşeni tabii ki yapacağız” dedi.
Tümevsiad değerli
Başkanlığını yaptığı Tümevsiad hakkında da konuşan Yıldız şu ifadeleri kullandı; “Tüm Mobil Ev Sanayicileri Dayanışma Derneği (Tümevsiad) tinyhouse sektörü için var olan bir oluşum. Yaklaşık 2 yıl önce bu derneği oluşturduk. Şimdi Türkiye genelinde olan derneğimizin başkanlığını yapıyorum. Bu anlamda da ciddi çalışmalar yapıyorum. Mevzuatlarımızı Meclis'e gidip anlattık. Eksikleri, fazlalıkları anlattık. Tüm siyasi partilerimizle görüştük, bakanlıklarla görüştük. Her şeyimizi tastamam edip hazırlayıp, sunduk. Fuarlara katılıyoruz, çalıştaylara katılıyoruz.”
