Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Beylikdüzü İlçe Başkanı Fatih Aslantaş, Beylikdüzü Belediye Meclisi'nde yaşanan tartışmayı değerlendirdi. “Son günlerde Beylikdüzü Belediye Meclisi’nde yaşanan tartışmaları hepimiz izledik” diyen Aslantaş, “Yükselen sesler, karşılıklı suçlamalar, hakaretler. Ama o gürültünün içinde bir ses yoktu: halkın sesi. İşte bugün, o sessizliğe halkın vicdanından doğan bir sesle yanıt vermek istiyorum. Beylikdüzü’nde artık vicdan siyaseti konuşulmalı. Bu şehirde artık kimsenin kavgayı, suçlamayı, bağrışları dinleyecek hali kalmadı. Halkın derdi koltuk değil. Mutfaktaki tencere. O tencere kaynamıyorsa, hiçbir parkın, hiçbir asfaltın, hiçbir tabelanın anlamı kalmaz. Çünkü Beylikdüzü’nün gerçek gündemi sokakta, pazarda, mutfakta yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
Çıkarla değil vicdanla
Aslantaş açıklamasının devamında, “Bir anne tencereyi kaynatmaya çalışıyor. Bir genç iş arıyor. Bir emekli pazara gitmeyi erteliyor. Milletin derdi kaldırımın boyası değil, parkın süsü değil, gösteriş değil. Bu şehirde siyaset, bağırarak değil, vicdanla yapılmalı. Ben buradan Beylikdüzü’ndeki tüm ilçe başkanlarına seslenmek istiyorum: Kavgayla değil, sevgiyle. Kibirle değil, saygıyla. Çıkarla değil, vicdanla. Ben buradan Beylikdüzü’ndeki tüm ilçe başkanlarına seslenmek istiyorum: Gelin artık birbirimizi eleştirerek değil, birbirimizi anlayarak konuşalım. Siyaseti kürsüde değil, halkın sofrasında yapalım. Birlikte o sofraya oturalım; bir annenin derdini, bir gencin umudunu, bir esnafın alın terini paylaşalım. İşte bu, vicdan siyasetidir. Empatiyle yönetmek, insana dokunmak, sessiz çoğunluğun sesi olmaktır” dedi.
Çözüm üretme zamanı
Halkın derdiyle dertlenen genç bir genel başkana sahip olduklarını belirten Aslantaş, “Siyaseti çıkar için değil, insan için yapan, halkın yüreğini duyan bir lider: Hüseyin Baş. Onun gösterdiği yolda biz, Beylikdüzü’nde vicdan siyaseti yapıyoruz. Çünkü biz biliyoruz; Beylikdüzü ancak vicdanla, sevgiyle ve saygıyla güzelleşir. Artık suçlama değil, çözüm üretme zamanı. Artık koltuk değil, halkın derdi konuşulmalı. Ve bugün 10 Kasım’a yaklaşırken; biz Atatürk’ü sadece anmakla kalmıyoruz. Onun gibi düşünmeyi, onun gibi çalışmayı, onun gibi mücadele etmeyi ve onun gibi yaşamayı savunuyoruz. Çünkü Atatürk’ün mirası sadece bir tarih değil, her gün yeniden yaşatılması gereken bir vicdan meselesidir. Beylikdüzü’nün geleceği, kavga kürsüsünde değil, halkın sofrasında kurulacak” diye konuştu.