Bakırköy Belediye Meclisi’nin mayıs ayı son toplantısında konuşan geçmiş dönem TMMOB Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Başkanı olan CHP’li Meclis Üyesi Mustafa Fazlıoğlu, Ali Rıza Akyüz’ün Bakırköy'de yaşam alanı mücadelesi veren, toplumun her kesimiyle dayanışma içerisinde olan ve mecliste de kamu görevini yerine getirirken sırf Ekrem İmamoğlu'nun yol arkadaşı diye tutuklandığını söylediBakırköy Belediye Meclis ayı toplantısı gerçekleşti. Meclis toplantısında gündem dışı söz alarak Capacity AVM hakkında konuşan geçmiş dönem TMMOB Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Mustafa Fazlıoğlu, konuşmasına Silivri’de tutuklu olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşlarının yanı sıra, 40 yıllık yol arkadaşım dediği Ali Rıza Akyüz’ü selamlayarak başladı. Fazlıoğlu, Akyüz’ün Bakırköy'de yaşam alanı mücadelesi veren, yaşadığı çevreyi koruyan, mesleki bilgi birikimiyle, sivil toplum örgütleriyle, toplumun her kesimiyle dayanışma içerisinde olan ve mecliste de kamu görevini yerine getirirken sırf Ekrem İmamoğlu'nun yol arkadaşı diye tutuklandığını söyleyerek, “Bakırköy hem sahilden, hem E5 hattından, hem dere yataklarından kuşatılmış durumda. Bölgemizdeki askeri alanlarımız gidiyor. İstanbul'daki askeri alanlar yapılan operasyondan sonra imara açıldı. İstanbul'un %10'u büyüklüğündeki askeri alanın AKP döneminde imara açıldığını söyleyebilirim” dedi. AKP eliyle imar rantının kendi yandaşlarına nasıl peş peş çekildiğinin örneklerinin de görüldüğünü belirten Fazlıoğlu, içerisinde Capacity, Carousel ve otellerin de olduğu bölgenin yine 98-99 yıllarında bakanlık tarafından yapılan planlarla turizm alanına alındığını, o alanın futbol sahası olduğunu, o alandaki trafikte dahil tüm sorunların ana nedeninin bu olduğunu söyledi.
Dönemin yöneticileri kim?
Söz konusu alanın Turizm Alanı’na alındığı döneme de denk gelen 94/99 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu, dönemin Bakırköy Belediye Başkanı’nın da 31 Mart 2024 seçimlerinde AK Pati’den aday gösterilen Ali Talip Özdemir olduğunu ifade ederek, “Yani iktidarın daha geçmişten gelen yandaşlarla sürdürdüğü rant politikalarının acısını şimdi tüm İstanbul, tüm Türkiye çekiyor.” dedi.
Capacity'de neler oldu?
Mustafa Fazlıoğlu, 1999 depreminden sonra yapı üretim sürecinde projelendirmeden sonra belediyelerin denetim yetkisinin ellerinden alındığını, çıkan yasayla ‘Yapı Denetim Şirketleri’nin bu işi yapmaya başladığını, o dönem Mimarlar Odası olarak da alınan karara karşı çıkıp mahkemeye verdiklerini söyledi. Sermaye gruplarının kendi verdikleri parayla kendi ürettikleri yapıları denetlettirmeye başladıklarını, büyük sermaye gruplarının da kendi denetim şirketlerini kurduklarını söyleyen Fazlıoğlu, Capacity AVM nin ilk ruhsatını 15 Nisan 2003 yılında aldığını söyledi. Mustafa Fazlıoğlu, o dönem Anavatan Partili Ali Talip Özdemir'in Bakırköy Belediye Başkanı olduğunu, seçimlere 15 gün kala verdiği ruhsatla inşaata başlandığını ve belediyenin de denetleme yetkisinin olmadığının altını çizdi. Capacity AVM’nin mimari ve statik projesinin olduğunu, mimari projesinde deprem perdelerinin olduğunu ancak statik projesinde olmadığını, bir kaç yıl sonra tadilat ruhsatı için belediyeye statik değil mimari proje ile başvurduklarını, mimari projeyi incelediklerinde yapmadıkları 149 perdenin de işaretlenmediğini bugün gördüklerini belirtti. Capacity yönetiminin yine geçmiş dönemde yaptığı fazla ilavelerine ruhsat alabilmek için belediyeye müracaat ettiklerini, ilk inceleme yaptıkları zaman Teknik Başkan Yardımcısı olan Ali Rıza Akyüz’ün farklılıkları gördüğünü ve durumu bildirdiğini ifade eden Fazlıoğlu, konuyla ilgili talep ettiği bilgi, belge ve projenin avm yönetimi tarafından 4 ay boyunca getirilmediğini sonrasında tespite giden belediye ekiplerinin tespit ettikleri dışa doğru büyümeye karşılık perde betonların olmadığını, doğru tespit adına iki kez denetim yapıldığını aktardı.
7-8 aylık bir süreç
Tüm tespit ve yazımaları Resmi olduğunu da aktaran Mustafa Fazlıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti. “Bu anlattıklarım 7-8 aylık bir süreçtir. Belediyemizin kayıtlarında hepsi tarih tarih mevcuttur. Sonraki süreçte belediyemiz Yıldız Teknik Üniversitesi'nin kurumsal yapısına müracaat ederek binanın incelenmesini talep ediyor. Yaklaşık orada 15 bloktan oluşan avm nin 149 perdenin yapılmadığını görüyorlar. Üniversite raporunu alan Ali Rıza Akyüz arkadaşımız, ‘böyle bir şey olmaz. Emin misiniz? Gidin bir daha bakın lütfen.’ diyor ve tekrar baktıklarında imzalarının arkasında olduğunu ifade ediyorlar. Yasal süreç de bundan sonra başlıyor. Yasal süreç de bir ay ve süreç sonunda itirazlara karşılık bilgi belge gelmeyince encümene aktarılıyor ve Encümen’in yaptığı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın süreçlere ilişkin oluşturduğu Excel tablosunun gereğini yerine getirmek ve bunu yapıyor. Bu arada da belediyemiz imar kirliliğinden dolayı mülkiyet sahipleri hakkında da suç duyurusunda bulunuyor. Capacity AVM’nin aldığını söylediği tadilat raporunu, 2005 yılında yapılan inşaat sonrası oluşan yol çökmesinden sonra aldığını, evinin de o bölgeye çok yakın olduğunu ve çöken yola bir yolcu minibüsünün de düştüğünü söyleyerek, o tarihte deprem sandıkları bir gürültü ve sarsıntı yaşadıklarını anlatan Mustafa Fazlıoğlu, o süreçte Capacity AVM’nin çöküntü ve kazanın binanın dinamiklerine bir hasar vermediği yönünde bir rapor aldığını aktardı.
Ismarlama bir rapor
Söz konusu raporun da ısmarlama alındığını, aradan geçen 20 yıl sonra aldıkları raporunda aynı kişiye ait şirket tarafından alındığını söyleyen Mustafa Fazlıoğlu, “Bu rapor ısmarlama bir rapor.” diyerek tepki gösterdi.
Sessiz kalmayın
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden alındığı söylenen raporun, üniversiteden gelen bilim insanlarının çalışmalarıyla oluşturulmadığını, ancak belediyenin aldığı raporu ise Yıldız Teknik Üniversitesi’nin bilim insanlarından oluşturulan bir heyetle yerinde inceleme yaparak oluşturduğunu söyleyen Fazlıoğlu, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı; “Sürecin sonunda Türkiye'nin yaşadığı bu siyasi atmosferde Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına yapılan operasyonun bir benzeri İmamoğlu'nun Bakırköydeki yol arkadaşlarına da yapılıyor. Aslında bu operasyon sadece, Cumhuriyet Halk Partisi'ne, Ekrem Bey'e, yol arkadaşlarımıza ve İstanbul'a değil. Bu operasyon hepimize Türkiye'de yapılıyor. Buna sessiz kalamayız. Bu duruma Bakırköy Belediye Meclisi olarak bugün de sessiz kalmıyoruz, yarın da sessiz kalmayacağız. Sizler de sessiz kalmayın.”