İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülülen ikinci dalga operasyon kapsamında tutuklanan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Ali Rıza Akyüz’ün, AVM’nin 197 deprem perdesinin olmadığının üniversite tarafından tespitinin ardından kamuoyuna yansıyan iddialarla ilgili can güvenliğini sorgulayan vatandaşlar, Capacity AVM önünde basın açıklaması yaptı. “197 Adet Deprem Perdesi Nerede? Capacity AVM’de Can Güvenliğim Yok!” yazılı pankartın arkasında, “Şeytan aldı götürdü”, “İrademin Arkasındayım”, “Seçilmişe saygı duy”, “Rant mı, can mı” dövizleri taşıyan vatandaşlar adına basın açıklamasını okuyan Bakırköylü hak savunucusu aktivist Ümran Serhan, 2004 yılında yapımına başlanan, 2007 yılında da açılışı yapılan Avm’nin, dünden bu güne geliş sürecini kronolojik olarak şöyle özetledi;
Kronolojik sıralama
2005 yılında gerekli önlemlerin alınmadığı bilinen Avm inşaatı nedeniyle, yol çökmesi ve bir minibüsün yolcuları ile çukura düşmesi sonucu 5 kişi yaralandı.
İlçe belediyesine dükkan ve otopark için yeni ruhsat başvurusu yapılması nedeniyle; 1 Haziran 2024 tarihinde yapılan ilk incelemede, projede 2 bin 36 araç kapasiteli olması gereken otoparkın, bin 408 araca düşürüldüğü ve otopark alanlarının ticari alanlara dönüştürüldüğü belirlendi.
12 Kasım 2024 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi'nden verilen raporda, projede yer alması gereken 197 betonarme perdenin inşa edilmediği, kolonların ise statik projeye uygun olmadığı tespit edildi.
18 Aralık 2024 tarihinde yapı tadil tutanağı düzenlendi.
AVM yönetimine aykırılıkların giderilmesi için verilen yasal sürede gerekli düzeltmelerin yapılmaması üzerine 6 Şubat 2025 tarihinde 197 milyon TL cezai işlem uygulandı.
28 Şubat 2025’te “imar kirliliğine neden olma” suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
AVM yönetimi, mühürlemeyi ve yıkımı engellemek için “Yürütmeyi Durdurma Kararı” aldırdı. Belediye yöneticileri hakkında "rüşvet istediler" iddiasında bulundu.
Geldiğimiz noktada Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz tutuklandı. İdari ve Cezai Yargı süreci devam etmektedir.
Yaşam hakkı en temel hak
“Beklenen büyük İstanbul depreminde, Bakırköy'ün 1. derecede riskli bölgede yer alması ve büyük hasar alacağı belli iken, yapılan tüm işlemler hukuka, usule ve vicdana uygun mudur?” diye soran Serhan, “Yoksa gerçeklerin, usulsüzlüklerin üzeri siyasi ve rant hesaplarıyla örtülmeye mi çalışılmaktadır? “ dedi.
Neden başvuruldu?
2007'de iskan alan AVM yönetiminin 2018 yılında Yapı Denetim Belgesi aldığını açıkladığını ancak, her şey mevzuata uygunsa neden “İmar Barışı”na başvuru yaptığı konusunda da soru işaretleri olduğunun altını çizen Ümran Serhan, “İTÜ'den hazırlandığı söylenen performans raporunda imzası olan kişi ile, 2005 yılındaki yol çökmesi raporunu düzenleyen aynı kişidir. Ne tesadüftür ki; buraya raporları devamlı aynı profesör vermektedir. Aynı performans raporunda; Yıldız Teknik Üniversitesi'nin belirlediği hayati eksikliklerden olan 197 adet perde betondan hiç söz edilmeyerek, deprem perdelerinin yapılmadığı zimnen kabul edilmektedir.” diyerek Bakırköy halkı adına sorularını yöneltti.
197 adet deprem perdesi nerede?
İnsanların can güvenliği var mı?
24/6/2024 tarihli yasal tebligata 44 ay boyunca neden cevap verilmemiştir?
İftiralara dayanarak gösterilmeye çalışılan eksik raporlar ile kamuoyu yanıltılmaya mı çalışılmaktadır?
Neden bu yapıyı riskli şekilde inşa edenler hakkında soruşturma açılmamıştır?
Encümen kararı neden uygulanmıyor?
Yürütmeyi durdurma kararı neden kaldırılmıyor?
Neden can güvenliğini hiçe sayanlar değil de, kamusal görevini yapanlar yargılanıyor?
Ağır bir darbe vuruldu
İstanbul Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri'ne yönelik yürütülen, hukuki temelden yoksun olduğu açıkça görülen soruşturmalar kapsamında, sabaha karşı gerçekleştirilen gözaltı işlemlerinin hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu söyleyen Ümran Serhan, ifadeye çağrıldığında gereğini yapabilecek sorumluluktaki bir yöneticinin, sırf itibarsızlaştırma amacıyla şafak vakti evinden alınmasını, sadece bireysel haklara değil, toplumun adalet duygusuna da ağır bir darbe vurduğunu söyledi. Hukukun egemen olduğu, başta ifade özgürlüğü olmak üzere; temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz uygulandığı tam demokratik bir ülkede, barış içinde ve bir arada yaşamak istediklerini ifade eden Ümran, “Bizler hukuksuz kararları kim ya da kimler verirse versin her zaman karşısında olacağız. Bakırköy halkı seçme seçilme iradesine sahip çıkacaktır.” diyerek Bakırköy halkı adına taleplerini sıraladı. “Bakırköy Halkı” olarak toplumsal destek için Meslek Odaları, STK’lar, DKÖ’leri, Sendikalar ve Medya kuruluşlarını dayanışmaya davet ederek, hep birlikte sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.
Talepler sıralandı
Yürütmenin Durdurulması Kararı İptal Edilmeli, Encümen Kararı Uygulanmalıdır.
Deprem Toplanma Alanının, Yeniden Kamuya Tahsisi Sağlanmalıdır.
Sorumlular adalet önüne çıkarılmalı, iftiraya uğrayanlar değil, can güvenliğini yok
sayanlar hesap vermelidir.
Hukukun üstünlüğüne olan inancımızı bir kez daha vurguluyor; adalete, insan onuruna ve masumiyet karinesine saygı çerçevesinde, şeffaf bir şekilde sürecin en kısa sürede tamamlanmasını bekliyoruz.
Sorumlular tutuklansın
Capacity AVM’nin 197 deprem perdesinin olmadığının üniversite tarafından tespit edilmesinin ardından, sorumluluğunu yerine getiren Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Ali Rıza Akyüz’ün, değil, asıl sorumluların tutuklanması gerektiğini belirten katılımcılar, “Gerçeklerin, usulsüzlüklerin üzeri siyasi ve rant hesaplarıyla örtülmeye mi çalışılmaktadır?” diye sordu.