Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
25°
Ara
Damga Röportaj Daha hızlı koşabilirim

Daha hızlı koşabilirim

Genç yaşta siyasetin içinde yer alan, CHP Beylikdüzü Gençlik Kolları Başkanlığı da yapan Soyer Baş, değişim ve yenilenme vurgusuyla Beylikdüzü İlçe Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Damga'ya konuşan Baş aday olma nedenini, “Bir genç olarak partide görev almak, bunu daha sistematik, bütünleyici şekilde yapmak istiyorum. Daha hızlı koşabilirim. Gencim, bu kadar net” şeklinde açıkladı

Okunma Süresi: 7 dk

Cumhuriyet Halk Partisi Beylikdüzü İlçe Örgütü, diğer ilçeler gibi kongre sürecine hazırlanıyor. Ancak Beylikdüzü’nde süreç biraz daha hızlı ilerliyor. Mevcut İlçe Başkanı Mülayim Demirtaş’ın adaylığı henüz netleşmemişken, adaylığını ilk açıklayan isimlerden biri Soyer Baş oldu. Gençlik kollarından yetişen ve sahada aktif rol üstlenen Soyer Baş, şimdi bu mücadelesini ilçe başkanlığı ile taçlandırmak istiyor. Seçimi kazanacağına inanan Baş, kazanamaması durumunda ise partililerin kazanan aday etrafında kenetlenmesi gerektiğini vurguluyor. Son günlerde gündeme gelen WhatsApp yazışmalarından gençliğe olan inancına kadar birçok konuyu CHP Beylikdüzü Yönetim Kurulu Üyesi Soyer Baş ile konuştuk. İşte o sorular ve merak edilen yanıtlar…

Soyer Baş kimdir?

33 yaşındayım, Mersin Tarsusluyum. Çukurova’dan geliyoruz. Kaporta ustası bir babanın oğluyum. 2000 yılından bu yana, yani 25 yıldır Beylikdüzü’nde yaşıyorum. Haydar Aslan İlköğretim Okulu’nda okudum. Liseyi Cumhuriyet Lisesi’nde tamamladım. Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Bölümü mezunuyum. Üçüncü kademe kıdemli antrenörüm. Yedi yıldır kendi spor salonumu işletiyorum. Evimizde her zaman Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temel ilkeleri, laiklik gibi değerler konuşulurdu, bize öğretilirdi. Bu bilinçle, bu ilkelerle büyüdük. Liseye geldiğimde babam, gençlik kollarına katılmam gerektiğini söyledi. Kendisi SHP döneminde mahalle temsilciliği yapmış, gençliğinde siyasetin içinde olmuş bir insandı. Siyaseti bir okul gibi görmem gerektiğini, parti kültürü ve dayanışma içinde yetişmemin önemli olduğunu söyledi. Ben de lise ikinci sınıftayken bu yolda adım attım. Lise yıllarında iken yapılan yerel seçimde adayımız Vecdet Öz için çalıştık. Broşür dağıttık, pankart astık, anonslar yaptık. Genelde servis araçlarına çıkar, başkanın katılacağı programları duyururdum.

O süreci nasıl hatırlıyorsunuz?

O dönemde biz gençler sadece yanımızda konuşulanları dinliyorduk. Vecdet Bey’in sağ görüşten geldiği için bazı partililer tarafından kabul edilmediği konuşuluyordu. Ama bir yandan da “Cumhuriyet Halk Partiliyiz, adayımız budur, hep birlikte çalışmalıyız” diyen bir taraf da vardı. Ben o zamanlar küçük bir liseliydim. Hatırladıklarım bunlar. O seçim sürecinde, seçim günü bir anda elektrikler kesildi. YSK önünde nöbetleşme ve eylem süreci yaşandı. Hep birlikte oradaydık. Partimiz, dönemin bileşenleriyle birlikte güçlü bir mücadele verdi ama maalesef kaybettik. Sonrasında Ekrem Başkan’ın ilçe başkanlığı gündeme geldi.
O dönemde Vecdet Öz doğru bir aday mıydı sizce?
O zamanlar küçüktüm, değerlendirmem zordu ama bugün baktığımda partimizin dinamiklerini dikkate aldığımda, partinin içinden, emek vermiş bir ismin aday olması daha doğru olurmuş. Ancak o gün alınan karara saygı duyardım, partimin kazanması için yine mücadele ederdim.

Delegasyon sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP dik, onurlu ve mert insanların partisidir. Delegasyon seçiminden önce adaylığımı açıklamam, tüm örgütü sosyal medya üzerinden davet etmem, korkudan değil, şeffaflık isteğimdendi. Üye olarak adaylığını açıklayan kişinin dinlenmesi, fikirlerinin not alınması gerekir. Delegasyon sistemi bazı üyeleri dışarda bırakabiliyor. Her partili kendini değerli hissetmek ister. Ön seçim yapılırsa çok mutlu olurum. Tüm üyelerin tercihiyle bir başkan belirlenmesini daha adil buluyorum.

Kongre sürecinde sosyal medyada yapılan tartışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu çatışmalar hiçbir kimseye fayda getirmez. Ben CHP’nin kurumsal kimliğini en iyi şekilde temsil etmek isteyen bir adayım. Başka adayların çalışmalarına odaklanmıyorum, kendi yoluma bakıyorum. Beylikdüzü’nün birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Daha adil, daha saygılı bir seçim süreci istiyorum.

Ekrem İmamoğlu, Mehmet Murat Çalık veya Turan Taşkın Özer’in bir adayı işaret ettiğine dair iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu söylentiler başkanlarımızın demokrasi uğruna verdiği mücadeleye gölge düşürür. Aday olmak herkesin hakkıdır. Herhangi bir işaret söz konusu değil. Başkanlarımızla iletişimdeyiz, böyle bir durum yok.

İlçe Başkanlığı için kaç aday çıkabilir? Sizin tutumunuz ne olur?

Aday sayısıyla ilgilenmiyorum. İlgilendiğim tek şey, Soyer Baş’ın örgütüne kendini en iyi şekilde anlatmasıdır.

Kendinize güveniyor musunuz?

Elbette. Soyer Baş bu kongreyi kazanacak.

Kongreyi kazanırsanız nasıl bir ilçe başkanı olacaksınız?

Bugün gördüğünüzden farklı olmayacağım. Soyer Baş kazanacak ama aslında gençler, kadınlar ve toplumsal yapı kazanacak. Hizmet anlayışımızı toplumla buluşturacağız. Daha fazla emek vereceğiz. Gençliğiyle, büyükleriyle kucaklaşan bir başkan göreceksiniz.

Kadın ve gençlik kotasına dikkat edecek misiniz?

Yola çıkarken kararlılığımız gençlik ve kadın önceliğiydi. Bu çizgide devam edeceğiz.

‘İş aş Soyer Baş’ şeklindeki sloganınız çok konuşuldu. Haydar Baş'ı hatırlattı. Ne diyorsunuz?

Ben çocukluğumdan beri bu sloganı duyuyorum. Gençlik mizahı böyle bir şey. Gençlikten gelen mizaha da eleştiriye de açığım. Hiçbir problem yok.

Beylikdüzü İlçe Başkanı ve İlçe Başkan adayı Mülayim Demirtaş ile ilgili eski bir paylaşımın kongre sürecinde yeniden dolaşıma girmesi tartışma yarattı. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?

2022 tarihli bir paylaşımın bugün kongre sürecinde koordinatörler grubuna atılması talihsizliktir. Mülayim Başkan’ın bu durumu sorgulayacağını düşünüyorum. Bunun etik bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. Mahalle örgütlerinin sayfalarında her iki adayın da duyurulması gerekir. Bu daha şık olurdu.

CHP'nin işçinden gelen birisiniz. Uzun süre şimdi görevde olan yönetimle çalıştınız. Neyi eksik bularak aday olmaya karar verdiniz? 

Beylikdüzü her zaman örnek bir ilçe olmuştur. Ama gençliğin artık mücadeleyi devralması gerektiğini düşünüyorum. Ekrem Başkan’ın gençlik ve değişim çağrısına bu şekilde cevap vermek istedim. Mülayim Başkan’ın görevi bir gence devretmesi çok kıymetli olur.

Sadece genç olmak mı sizi adaylığa itti?

Gençlik, partide görev almak, bunu daha sistematik, bütünleyici şekilde yapmak. Daha hızlı koşabilirim. Gencim, bu kadar net.

Kazanamazsanız kendinize nasıl bir pozisyon belirleyeceksiniz?

Hangi renk kazanırsa kazansın, biz partimizin tüm üyelerine kendimizi anlatabilecek güçteyiz. Kazanan listeye de kendimizi anlatır, onlardan da oy isteyebiliriz. Çünkü ne istediğimizi biliyoruz.

Parti üyelerine ulaşmakta zorluk yaşıyor musunuz?

Her zaman sahadaydım. Adaylıktan sonra performansımda bir değişiklik olmadı. Diğer adayların da son dönemde daha fazla sahada olduklarını duyuyorum. 19 Mart’tan sonra verilen mücadele, sadece bireysel değil, demokrasiye verilmiş bir mücadele olmalı. Bu tempoyu seçimden sonra da sürdürmek gerekir.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Mehmet Murat Çalık Başkanımızın sağlık durumu hepimizi endişelendiriyor. Cezaevinde mama ve gıda takviyesiyle ayakta kalıyor. Bu süreç bir an önce bitmeli. Toplumun tamamını ilgilendiren bu meseleye vicdani bir çözüm bekliyoruz.

BEN CHP’NİN BİR NEFERİYİM

İlçe Başkanlığına adaylığını açıklayan ilk isim sizsiniz. Neden erken açıklama yaptınız?
Ben erken olduğunu düşünmüyorum. Aksine, görevi aldığım andan itibaren hep partime en iyi şekilde hizmet etmeye çalıştım. Adaylığımı açıkladıktan sonra performansımda bir değişiklik olmadı. Gençlik Kolları Başkanlığı dönemimde de aynıydı. Çünkü ben CHP’nin bir neferiyim. Broşür dağıtmayı da çöp kutusunu boşaltmayı da başkanlık yapmayı da onur sayarım. Gençlik Kolları dönemim beni liderliğe hazırladı. CHP Gençlik Kolları partinin öz gücüdür. Buradan yetişen gençler belediye başkanlığı, milletvekilliği, ilçe başkanlığı gibi görevleri layıkıyla yapabilecek donanıma sahiptir.

YAŞAM HAKKI KORUNMALI

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tutukluluğu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu süreç siyasi başladı ama vicdani bir boyuta ulaştı. Başkanımız iki kez kanseri atlatmış bir isim. Bu süreçte elleri kelepçeli şekilde sevk edilmesi, ailesinden 600 km uzağa götürülmesi, bağışıklık sistemini yıpratan ciddi bir baskıdır. Avukatıyla görüşüyorum, ailesiyle iletişim hâlindeyim. Başkanımız 20 kilo verdi, anjiyo yapıldı, boğazından kitle alındı. Bu süreç bir an önce son bulmalı, ev hapsine alınmalı. Yaşam hakkı korunmalı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *