Türkiye’de vatandaşın yeni yıla dair beklentisi neredeyse yok. Emekliler ve asgari ücretliler, yeni yılda da hak ettikleri ücretlere ulaşamayacaklarını, hayat pahalılığının artarak devam edeceğini düşünüyor. Gençler ise hem ekonomik hem de siyasal anlamda geleceklerini Türkiye’de görmüyor. Toplumun geniş kesimi yeni yıla mutsuz, umutsuz ve güvensiz giriyor. İstanbul’da konuştuğumuz 68 yaşındaki emekli Hasan K., aldığı maaşla ayın ortasını bile getiremediğini söylüyor: “Yıllarca çalıştık, prim ödedik. Bugün geldiğimiz nokta pazarda fileyi dolduramamak. 2026’da da bir şey değişeceğine inancım yok. Emekli için umut kalmadı.” Asgari ücretle çalışan Ayşe T. ise yeni yıl zamlarının daha cebe girmeden eridiğini ifade ediyor: “Zam açıklanıyor ama daha ilk ayda kira, fatura, gıda derken buhar oluyor. 2026’da da asgari ücretli yine yoksulluk sınırının altında yaşayacak.”
Alım gücü sürekli eriyor
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’ndan yapılan değerlendirmede, ücret artışlarının enflasyon karşısında etkisiz kaldığına dikkat çekildi: “Emekli ve çalışan maaşları her yıl kağıt üzerinde artıyor ancak gerçek hayatta alım gücü düşüyor. 2026’ya girerken çalışan kesim için iyimser bir tablo yok.”
DİSK’e bağlı bir sendika temsilcisi de benzer bir tablo çizdi: “Türkiye’de çalışanlar artık geleceği değil, ay sonunu düşünüyor. Bu psikolojiyle yeni yıla giriliyor.”
Gençlerin beklentisi yok
Üniversite mezunu 24 yaşındaki Mert A., Türkiye’de kalmayı düşünmediğini açıkça söylüyor: “İyi eğitim aldım ama karşılığı yok. Ne ekonomik ne de siyasi anlamda bir beklentim var. 2026 hedefim yurt dışına çıkmak.” Gençler arasında yapılan saha gözlemlerine göre, özellikle iyi eğitimli kesimde yurt dışında yaşama isteği her geçen yıl daha da artıyor.
Erken seçim beklentisi yok
Sokaktaki vatandaşın ortak görüşlerinden biri de 2026’da erken seçim beklentisinin bulunmaması. Birçok yurttaş, siyasi iklimin değişmeyeceği düşüncesiyle yeni yıla giriyor.
Adalete güven zayıflıyor
Hukukçular ve sivil toplum temsilcileri, toplumda adalete olan inancın ciddi biçimde sarsıldığını ifade ediyor. İstanbul Barosu’na bağlı bir hukukçu şu değerlendirmeyi yaptı: “Ekonomik sıkıntılarla birlikte adalet duygusunun zedelenmesi, toplumda derin bir güvensizlik yaratıyor. Bu da umutsuzluğu besliyor.”
Ortak duygu: Umutsuzluk
Emekliden gence, çalışandan işsize kadar geniş bir kesim için 2026; umut, refah ya da değişim yılı olarak görülmüyor. Türkiye, yeni yıla yüksek pahalılık, düşük gelir, zayıflayan adalet duygusu ve gelecek kaygısıyla giriyor.