Silivri'nin içine ettiniz!
Gün geçmiyor ki Silivri yeni bir kıyımla anılmasın.
Daha Çanta Mahallesi'nde yapılan çimento fabrikasının yankıları devam ederken şimdi de karşımıza taş ocakları çıktı.
***
Önce Klinker Öğütme Tesisi'ni hatırlayalım.
Çanta'da, yerleşim alanı olan konutlara sadece 600 metre mesafede yapılan bu proje sözde 'çevreye zararı olmayacak' nidaları eşliğinde unutulmaya terk edildi.
Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, “Bir kirlilik söz konusu olsa o fabrikanın önünde yatarım” diye konuşmuştu; hatırlarsınız...
Sonrasında iş “Firma işini bakanlıktan halletmiş. Yapacak bir şey yok” denilerek kapatıldı!
Çevrecilerin, halkın, İstanbul Tabip Odası'nın “İnsan sağlığını, hayvanların yaşam alanlarını ve tarımı etkileyecek bu projeyi durdurun” çağrısı havada kaldı.
Oldu bittiye getirilen ve dostlar alışverişte görsün mantığıyla göstermelik ses çıkarılan çimento fabrikasını unutmayın.
Silivri'ye, Silivrililere ihanet diye bir köşeye yazın!
***
Bu arada Çanta Mahallesi'nde E-5 kenarında yapımı tamamlanmak üzere olan Organize Sanayi Bölgesi'ni de unutmayın.
Eskiden tarım arazisi olan ve geçmiş belediye başkanın hatasıyla sanayi bölgesi ilan edilen, şimdilerde bölgeye taşınacak İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firmaların adeta 'güle oynaya' karşılayarak ilçeye törenle, davul zurnayla getirilmesini unutmayın.
Bunu da Silivri'ye, Silivrililere ihanet diye bir köşeye yazın.
***
Gelelim yeni gündemimize...
Bugün gazetemizin manşetinden de okuyacağınız üzere, Silivri'nin Danamandıra Mahallesi'nde tam 150 dönüm orman yok oldu!
Ağaçlar kesildi!
Mahalle dememe bakmayın. Burası Silivri'nin şirin mi şirin, hayvancılık ve tarımla uğraşılan yemyeşil bir köyü aslında. Hani şu meşhur manda sütü ile anılan köyü.
Yıllardır taş ocaklarının kazıp biçtiği, adeta köstebek yuvasına dönmüş, kaderine terk edilmiş Danamandıra!
Geçen yazdan beri sesini bir türlü duyuramayan Mahalle Muhtarı Ziya Demirel, sonunda isyan noktasına gelip “Dertliyiz duyun sesimizi” diye sesini yükseltti.
Söz konusu kıyımı yapan firmaların Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan gerekli ruhsat ve izinlerini alıp işi bitirdiklerini, ilçede ki siyasi ve idarecilerin ise buna tepki göstermediğini, yüzlerce ağacın kesilmesine kimsenin ses çıkarmadığını söyledi.
Şimdi başta belediye başkanı olmak üzere, ilçenin tüm siyasi ve idarecilerine sesleniyorum:
Ağaçların önünde mi yatarsınız, Ankara'ya gidip bakanlığının önünde mi yatarsınız bilemem!
Bu sadece Danamandıra Mahallesi'ne değil, Silivri'ye, İstanbul'a yapılmış ihanettir.
“Bakanlıktan işlerini hallediyorlar. Biz bir şey yapamayız” bahanesinin arkasına sığınamazsınız.
Çünkü sizin işiniz bahane değil; çözüm üretmek.
Çünkü sizin işiniz kenti korumak, kentin rantını korumak!
Böylesine önemli bir konunun konuşulduğu toplantıya “Yetişemem” diye gelmemek değil sizin işiniz.
Yönetemediğiniz kentin menfaatlerini savunamaz, kafanızı kuma gömerseniz işte böyle Silivri'nin içine ederler!
Danamandıra'da kesilen yüzlerce ağacı, canlıların yaşam alanlarının nasıl yok edildiğini unutmayın.
Silivri'ye, Silivrililere ihanet diye bir köşeye yazın!
