Cengizhan Kaya ile magazin gnüdemi

HABERCİLİĞİN SESSİZ GÜCÜ: BÜŞRA NUR ÜÇKARDEŞ

Haber merkezlerinde titiz analizleriyle, araştırma yeteneğiyle ve güçlü kalemiyle dikkat çeken Büşra Nur Üçkardeş, genç yaşına rağmen medya dünyasında kendine sağlam bir yer edindi. Haberciliği yalnızca bir meslek değil, topluma doğru bilgiyi ulaştırmanın sorumluluğu olarak gören Üçkardeş, haber yazımı ve editörlükteki ustalığıyla öne çıkıyor.

Gazetecilik tutkusunun temelleri lise yıllarında atılan Üçkardeş, Tuncay Azaphan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Radyo ve Televizyon/Teknik Yapım Yayın bölümünü tamamladıktan sonra, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nü %100 burslu olarak ve bölüm birinciliğiyle bitirdi. Eğitim yıllarındaki başarısını kısa sürede profesyonel dünyaya taşıdı.

Kariyerine Global Medya Prodüksiyon’da asistan muhabir ve editör olarak başlayan Üçkardeş; “Derya’lı Günler”, “Hayat Güzeldir”, “Zahide Yetiş’le” ve “Kendine İyi Bak” gibi sevilen televizyon programlarında yayın öncesi hazırlık, editoryal süreç yönetimi ve stüdyo koordinasyonunda aktif görevler üstlendi. Aynı dönemde dış çekimlerde muhabir olarak da görev aldı.

Daha sonra Turkuvaz Medya Grubu bünyesinde Atv, A Spor, A Para, A Haber, A News ve Vav TV gibi ulusal kanallarda yayın operatörü olarak çalıştı. Bu dönemde canlı yayın akışlarında yer alan görüntü, ses ve bağlantı akışlarını yöneterek yayın disiplinine hâkimiyet kazandı.

2024 yılında TV5 Haber’de haber yazımı, seslendirme ve editörlük görevlerini yürüttü. Ayrıca 09.00–12.00 saatleri arasında yayınlanan “4. Güç” programının hem sunuculuğunu hem de editörlüğünü üstlendi. Bu tecrübe, Üçkardeş’in hem ekran önünde hem de arkasında üretkenliğini pekiştirdi.

Bugünlerde Ekol TV bünyesinde haber merkezinde “writer” olarak görev yapan Büşra Nur Üçkardeş, ekran önünde değil; haberin mutfağında, içerik üretimi, analiz, düzenleme ve haber yazımı süreçlerinde yer alıyor. Gündemi yakından takip eden Üçkardeş, güçlü gözlem yeteneği ve etik habercilik duruşuyla dikkat çekiyor.

Teknolojiye hâkimiyeti sayesinde Octopus, Cinegy Pro ve Microsoft Office gibi yayın sistemlerini etkin şekilde kullanan Üçkardeş; yenilikçi yaklaşımı, analitik düşünme becerisi ve hızlı karar verme kabiliyetiyle bulunduğu her kurumda fark yaratıyor.

Pozitif enerjisi, vizyonu, özgün projeleri ve çok yönlü birikimiyle Büşra Nur Üçkardeş; medya dünyasında sessiz ama güçlü bir kalem olarak yükselmeye devam ediyor.

AKADEMİDEN MARKALARA UZANAN IŞILTILI BİR YOL: PROF. DR. CEYDA AYSUNA TÜRKYILMAZ

1982 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Prof. Dr. Ceyda Aysuna Türkyılmaz, hem akademik dünyada hem de iş dünyasında parlayan bir isim. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun olan Türkyılmaz, eğitimine hız kesmeden devam ederek Marmara Üniversitesi’nde Üretim Yönetimi ve Pazarlama alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı.

2006 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde akademik kariyerine adım atan Türkyılmaz, bugün aynı kurumda profesör ünvanıyla görevine devam ediyor. Akademik çalışmalarının yanı sıra İstanbul’daki çeşitli vakıf üniversitelerinde Türkçe ve İngilizce olarak lisans ve lisansüstü dersler vererek bilgi ve deneyimlerini öğrencileriyle paylaşıyor.

🎯 Marka İletişimi ve Tüketici Davranışları Alanında Derin Bir Uzmanlık

Araştırmalarını özellikle marka iletişimi ve tüketici davranışları üzerine yoğunlaştıran Prof. Dr. Türkyılmaz, bu alanlarda ulusal ve uluslararası düzeyde birçok makale, bildiri, kitap ve kitap bölümü kaleme aldı. Akademik çalışmalarının yanı sıra çeşitli radyo kanallarında ve dijital platformlarda pazarlama dünyasına dair yayınlara katılarak sektöre ışık tutuyor.

Dijital çağın dinamiklerini yakından takip eden Türkyılmaz, güncel gelişmeleri akademik bakış açısıyla harmanlayarak dijital pazarlama, marka kimliği ve tüketici psikolojisi gibi konularda sektörel analizler yapıyor.

🌟 Bilimle Sektörü Buluşturan Bir Vizyoner

Akademik hayatının yanında özel sektörde de aktif bir rol üstlenen Türkyılmaz, ulusal ve küresel markalara danışmanlık yaparak markaların iletişim stratejilerini şekillendirmelerine katkıda bulunuyor. Kurumlara yönelik eğitim programları ve stratejik marka yönetimi danışmanlıkları ile iş dünyasında da saygı uyandıran bir konuma sahip.

Kendisini yalnızca bir akademisyen olarak değil, aynı zamanda vizyoner bir eğitmen ve ilham verici bir lider olarak tanımlayabiliriz. Yetenekleri, özgün projeleri, çok yönlü birikimi ve enerjisiyle dikkat çeken Prof. Dr. Ceyda Aysuna Türkyılmaz; güçlü iletişimi, zarafeti ve ışıltılı duruşuyla hem akademik çevrelerde hem de profesyonel dünyada fark yaratıyor.

CÜNEYT İLHAN’DAN YENİ ALBÜM: “KENDİMCE”

Albümün çıkış şarkısı “Yıldızlar Yerini Aldığında” klibiyle yayında!

2021 yılında başladığı müzik yolculuğunda kısa sürede 60’tan fazla besteye imza atan Cüneyt İlhan, “Terk Ettim”, “Bilmiyorum”, “Eylülüm Ol”, “Anlamazdın” ve “Asude” gibi sevilen parçalarıyla dinleyicilerin gönlünde yer edindi. Şimdi ise sekiz şarkıdan oluşan yeni albümü “Kendimce” ile yeniden müzikseverlerin karşısında.

Albüm, İlhan’ın kariyerinde birçok “ilk” barındırıyor. Sekiz parçadan altısının düzenlemesini bizzat kendisi üstlenen sanatçı, böylece bestelerini “kafasındaki müzikle birebir örtüştürme” fırsatı bulduğunu söylüyor. “Kendimce”, 90’ların sıcak, duygusal tınılarını modern sound’larla buluşturarak nostaljik bir ruhu günümüz anlayışıyla harmanlıyor.

Albümün çıkış şarkısı ise, İlhan’ın kariyerinde ilk kez tamamen rock tarzında hazırladığı parça “Yıldızlar Yerini Aldığında” oldu. Bu şarkı, güçlü duygusal yapısı ve çağdaş rock altyapısıyla dikkat çekiyor. Klibi, 1 Kasım Cumartesi günü Türkiye saatiyle 20.00’de ilk gösterimiyle yayına girdi:

👉 https://youtu.be/gecOg6yfIlE?si=XjBYZGRnHgAj0l3H

Albümde yer alan bazı parçalarda, gelişen yapay zekâ teknolojilerinin desteğiyle oluşturulan kadın vokaller de kullanıldı. Bu yönüyle “Kendimce”, İlhan’ın müziğinde yeni bir sayfa açıyor.

Sanatçı, albümü hakkında duygularını şu sözlerle paylaşıyor:

“2023’ten beri hazırladığım şarkılar ve albümler bana çok güzel deneyimler kazandırdı. Bu albümde ise beni gerçekten mutlu eden, içime sinen şarkılar yaptığımı hissediyorum. Dinleyenlerimin de bunu fark edeceğini ve bu şarkılarda kendi duygularından bir parça bulacaklarını umuyorum.”

“Kendimce”, bir teşekkür albümü…

Cüneyt İlhan, bu albümü “yolculuğunun dönüm noktası” olarak tanımlıyor. Albümün hazırlık sürecinde her zaman yanında olan eşi, ailesi, dostları ve dinleyicilerine gönülden teşekkür eden sanatçı, onların desteği olmasa bu albümün var olamayacağını vurguluyor.

“2021’de küçük bir hayalle başlayan bu serüven, zamanla hayatımın anlamlı bir parçasına dönüştü. Her adımda bana güç veren, yolları açan, kalbime ilhamı koyan Rabbime şükürler olsun.”

Cüneyt İlhan’ın yeni albümü “Kendimce”, şimdi tüm dijital platformlarda yayında.

SESİYLE MARKALAŞAN BİR USTA: İBRAHİM ŞİMŞEK

Türk radyo ve televizyonculuğunun duayenlerinden aldığı sağlam temellerle mesleğe adım atan İbrahim Şimşek, sesiyle bir dönemin ve bugünün yayıncılık anlayışına yön veren isimlerinden biri olarak anılıyor. Kariyerinin ilk yıllarında, TRT’nin efsanevi hocaları Meral Nayman, Öznur Kuzu, Yılmaz Tok ve Sönmez Atasoy’dan aldığı diksiyon, artikülasyon, diyalektik ve etkili iletişim eğitimleriyle sesini bir sanat enstrümanına dönüştüren Şimşek, bu birikimini yıllar içinde usta bir seslendirme sanatçısına dönüştürmeyi başardı. Medya yolculuğuna İzmir’de başlayan sanatçı, kentin ilk yerel televizyonu Kanal 1 ve ilk yerel radyosu FM İzmir 101’de programcılık yaparak sektördeki ilk tecrübelerini edindi. Aynı dönemde TRT’nin İzmir Fuarı Stüdyoları’nda belgesel dublajlarında görev alarak yayıncılığın stüdyo disiplinini kazandı. İstanbul’a geçişi, kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Genç Radyo’da programcılık deneyiminin ardından, Number 1 FM’de radyonun kurumsal sesi (voiceman) olarak görev alan İbrahim Şimşek, sesinin kurumsal kimlik üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Bu süreçte, yayıncılıkla paralel olarak Discovery Channel belgesellerinde Türk dublaj sanatının usta isimleri Semih Sergen, Mazlum Kiper, Tamer Karadağlı, Şahin Çelik, Devrim Parscan, Toygun Ateş ve Bekir Kaya gibi isimlerle aynı stüdyoda yer aldı. Bu çalışmalar, onun ses kalitesini uluslararası standartlara taşıdı. Tam 30 yıldır profesyonel seslendirme dünyasında yer alan İbrahim Şimşek, kalın, vurgulayıcı, tok ve tiyatral derinliğiyle tanınan sesiyle, sayısız marka ve kurumun televizyon ve dijital kampanyalarına hayat verdi. Bugün, Türkiye’nin en prestijli yayıncı kuruluşlarından biri olan TRT Belgesel Kanalı’nın kurumsal sesi olarak görevini sürdürüyor. Sesinin gücüyle, temsil ettiği markalara güven, kimlik ve prestij kazandırmaya devam ediyor. İbrahim Şimşek yalnızca sesiyle değil; çok yönlü birikimi, özgün projeleri, vizyoner yaklaşımı, güçlü iletişimi, karizmatik duruşu ve pozitif enerjisiyle de dikkat çekiyor. Yıllar içinde sesini bir markaya dönüştüren Şimşek, Türk yayıncılığında hem kalitesi hem de karakteriyle örnek bir duruş sergiliyor.

RESUL DİNDAR’LA CUMHURİYET BAYRAMI COŞKUSU…

Sahne enerjisiyle her şehre rüzgarını götüren Resul Dindar, bu kez Kırmızı takım elbisesi, yakasındaki Ay Yıldızlı rozetiyle taşıdığı Cumhuriyet ruhunu Kütahya’ya götürdü.

10.Yıl Marşıyla sahneye çıkan sanatçı, Cumhuriyetin 102. Yılına, birlik ve beraberliğe vurgu yaptığı konuşmalarıyla ve bir an olsun eksilmeyen sahne coşkusuyla Kütahyalılara tam bir Cumhuriyet Bayramı yaşattı.

Geniş repertuarındaki hareketli şarkıları, farklı tarzlardaki kendine has yorumları, yüzünden eksilmeyen samimi gülümsemesi, şık sahne tarzı, saygısı ve duruşuyla herkesin gönlünü kazanan Resul Dindar;

Konserinin finalinde İzmir Marşıyla tüm seyircisini selamlayarak bir şehre daha imzasını attı; alkışlar hiç durmadı; iki saati aşkın sahne rekoruyla Kütahya bu konseri unutulmazlara yazdı…

SERKAN ÖZDEMİR’DEN YENİ ŞARKI: “BELKİ DE”

Samimiyet, Pişmanlık ve İçsel Yolculuğun Müziğe Dönüşen Hikayesi

Müziğinde duyguyu, sözü ve içtenliği aynı potada buluşturmayı başaran Serkan Özdemir, yeni şarkısı “Belki de” ile dinleyicilerini derin bir içsel yolculuğa davet ediyor. Söz ve müziği sanatçının kendisine ait olan eser, geç fark edilen bir pişmanlığın, sessiz bir kaybın ve yavaşça silinen bir hikâyenin izlerini taşıyor.

Şarkının aranjesi Ali Kadir Kamacı tarafından yapılırken, duygusal yoğunluğu görsel bir anlatıya dönüştüren klibin yönetmen koltuğunda Ömer Burak Sönmez oturuyor. BiTTEKNO prodüksiyonuyla hayata geçen klipte, şarkının sözlerindeki kırılganlık ve sade duygular görsel olarak da karşılık buluyor.

Müziğin detaylarında ise dikkat çeken güçlü dokunuşlar var. Gitar kayıtlarında Sergen Güzelel’in, yaylı düzenlemelerinde ise NewWorldStrings grubunun imzası yer alıyor. Bu müzikal birliktelik, “Belki de”yi hem teknik hem de duygusal açıdan zengin bir bütünlüğe taşıyor.

1981 yılında İstanbul Bakırköy’de doğan Serkan Özdemir, eğitimini ticaret lisesinde sürdürse de kalbinin hep müzikte olduğunu söylüyor. “Cafelerde, bana şans veren barlarda tek başıma sahne almaya başladım. Müzik, hep ruhumun bir parçasıydı,” diyen sanatçı, müziğe olan bu bağlılığını yıllar içinde istikrarlı bir üretime dönüştürdü.

2019 yılında yayımladığı ‘Kaybetmek Üstüne’ adlı 5 şarkılık albümüyle profesyonel müzik kariyerine adım atan Özdemir, 2023’teki ‘Kal Biraz’ teklisiyle adından söz ettirdi. 2025’te müzikal olgunluğunu yansıttığı ‘Yaşıyorum Sayılmam’ ile geniş bir dinleyici kitlesine ulaşan sanatçı, şimdi “Belki de” ile samimiyetin, duygunun ve içsel bir yüzleşmenin hikayesini müziğe dönüştürüyor.

Yeni şarkısına dair hislerini ise şu sözlerle özetliyor:

“Bir şarkı bir kalbi size sunabilir. Umuyorum ‘Belki de’, kalbinizde hikayenize ortak olur, duygularınızda yaşam bulur. Sözlerimdeki ve müziğimdeki samimiyetin kalbinizdeki paha biçilemez duygulara denk düşmesi, benim için büyük bir onur.”

Serkan Özdemir’in “Belki de” adlı yeni eseri, yalnızca bir şarkı değil; duygularla örülü, her dizesinde içsel bir yüzleşmenin yankılandığı samimi bir müzikal anlatı.

YUSUF BALOĞLU’NDAN DUYGUSAL BİR YOLCULUK: “ANLAMIYORLAR” YAYINDA

Genç müzisyen Yusuf Baloğlu, yeni teklisi “Anlamıyorlar” ile dinleyicilerin karşısına çıktı.

Henüz 24 yaşında olan sanatçı, çocukluk yıllarından beri içinden çıkmayan müzik tutkusunu bu kez kendi yaşanmışlıklarıyla birleştirdi. Aşk hayatındaki hayal kırıklıklarını ilham kaynağı olarak gören Baloğlu, bu duyguların yoğunluğunu samimi bir şekilde notalara döküyor.

🎧 Şarkının YouTube bağlantısı: https://www.youtube.com/watch?v=RYmTrKPHOdg

Aşktan İlham Alan Bir Şarkı

Söz ve müziği tamamen Yusuf Baloğlu’na ait olan “Anlamıyorlar”, içsel bir hesaplaşma hikâyesi sunuyor.

Şarkının prodüksiyonunda Mix & Mastering koltuğunda Mufrir yer alıyor. Melankolik altyapısı, sade vokali ve duygusal sözleriyle eser, özellikle genç dinleyiciler arasında kısa sürede dikkat çekti.

Baloğlu, müziğe çocuk yaşta ilgi duymaya başlayan, üretmeyi ve duygularını paylaşmayı ilke edinmiş genç bir sanatçı. “Bazen anlatamadıklarımızı sadece müzikle ifade edebiliriz” sözleriyle “Anlamıyorlar”ın kendi hayatındaki özel bir dönemin yansıması olduğunu vurguluyor.

Sözlerde Derin Bir Yalnızlık Hissi

Şarkının ilk dizeleri, gecenin ortasında başlayan bir yalnızlık yürüyüşünü betimliyor:

“Gecenin ortasında yürüdüm sessiz,

Sokak lambası kadar yandım ben, yetersiz.”

Bu satırlardan itibaren dinleyici, bir kalp kırıklığının içinde yankılanan duygulara tanık oluyor.

Nakarat kısmı ise, şarkının kalbini oluşturuyor:

“Biliyorum, gözlerinde öldüm ama,

Can çekişen yüreğimi anlamıyorlar…”

Yusuf Baloğlu’nun sade ama güçlü yorumuyla birleşen bu dizeler, şarkıyı duygusal bir yolculuğa dönüştürüyor.

Dijital Platformlarda Yayında

“Anlamıyorlar”, YouTube’un yanı sıra Spotify ve diğer tüm dijital müzik platformlarında dinleyiciyle buluştu. Kısa sürede sosyal medyada paylaşımlar almaya başlayan parça, özellikle duygusal pop tarzını seven müzikseverlerden tam not aldı.

Baloğlu, şarkının gördüğü ilgiden memnun olduğunu ve müzik yolculuğuna yeni projelerle devam edeceğini söylüyor.