Cengizhan Kaya ile magazin gündemi

DÜŞTÜM İÇİNE!

Melankolik tınıları ve içsel anlatımıyla öne çıkan genç sanatçı Anse, yeni şarkısı “Düştüm İçine” ile dinleyicilerini derin bir duygusal yolculuğa davet ediyor. Söz yazarlığı ve kendine özgü vokal yorumuyla dikkat çeken Anse, bu projede özgürleşme arzusunun hikâyesini anlatıyor. “Düştüm İçine”, dinleyiciyi yüzleşmenin ve serbest bırakmanın iyileştirici gücüyle buluşturan özel bir sound sunuyor. Anse’nin samimi sözleri ve etkileyici vokaliyle hayat bulan “Düştüm İçine”, CD medya etiketiyle 12 Eylül’de tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluştu.

Anse Hakkında 

Anıl Piyancı ile yaptığı “Yeniden Başlar” adlı şarkı ile çıkışını yapan ANSE, 15 yaşında Ankara devlet çok sesli gençlik korosu ile müzik yolculuğuna başladı. Bulunduğu müzikal tiyatro topluluğu ile Notre dame de paris romeo ve juliet gibi eserlerin de yeniden canlandırmalarında yer alan Anse, şimdi solo kariyerine kendi söz ve bestelerini yaparak devam ediyor. Son üç yıldır kendi şarkılarını kaleme alan sanatçı, bu süreçte hazırladığı parçaları mistik, genç bir ruhla görselleştirerek yayınlamaya hazırlanıyor. “Düştüm içine” parçası ile başlayan bu yolculuk ekim ayında P.A.Y ve Maske adlı parçalarla devam edecek.

ARZU BUDAK İLE SANATIN KALBİ

Sanatın kalbi artık TGRT Haber’de atacak! Televizyon dünyasının deneyimli sunucusu ve başarılı oyuncusu Arzu Budak, kültür-sanat dünyasındaki en güncel gelişmeleri ve birbirinden özel konukları ekranlara taşıyor. Her cumartesi saat 10.30’da yayınlanan “Arzu Budak ile Sanatın Kalbi”, tiyatrodan sinemaya, konserlerden sergilere kadar sanatın her alanına dokunuyor. Program, izleyicilere yalnızca sahnede ya da perdede değil, hayatın her anında var olan sanatın izini sürme fırsatı sunuyor. Arzu Budak, yıllardır ekranların sevilen yüzlerinden biri. İzmir’de başladığı sunuculuk serüvenini, İstanbul’da pek çok program ve diziyle sürdüren Budak, aynı zamanda tiyatro sahnelerinde de yer alarak sanatın farklı alanlarında deneyim kazandı. Oyunculuk, sunuculuk ve tiyatroyu bir arada sürdüren sanatçı, bu birikimini şimdi TGRT Haber izleyicileriyle buluşturuyor. Yeni programıyla ilgili konuşan Budak, en çok “doğallık” vurgusunu öne çıkarıyor: “Ben olduğum gibiyim. Konuklarım da kendilerini samimiyetle ifade edebiliyor. İzleyicilerimiz sohbetin içtenliğini hemen hissediyor.” Arzu Budak ile Sanatın Kalbi, sanatın nabzını tutan dopdolu içerikleri, keyifli sohbetleri ve özel konuklarıyla, kültür ve sanatı seven herkes için yeni bir buluşma noktası olacak.

SANATIN RUHUYLA DOKUNAN YOLCULUK

Bursa doğumlu sanatçı Çağla Acharya (eski soyadı Demiroğlu), sanat dünyasında “Sophie Nia Giovanna” mahlasıyla tanınıyor. Çocukluk yıllarından itibaren resimle iç içe büyüyen Giovanna, ilkokulda katıldığı yarışmalardan ödüllerle dönerek sanat tutkusunu erken yaşta kanıtladı. Onun için sanat, yalnızca bir üretim biçimi değil; yaşamın özü, bir kimlik ifadesi ve duyguların evrensel dili oldu. Sanat yolculuğunu farklı alanlarla besleyen Giovanna, moda ve tekstil sektöründe de önemli deneyimler kazandı. İstanbul’da Gizia markasında stilist asistanı olarak çalışırken kadın ve çocuk giyim tasarımları üreten sanatçı, bu süreçte modanın estetik dokusunu resimlerine taşıdı. Onun tuvaline yansıyan figürler, çoğu zaman moda dergilerinin yüzlerinden esinlenerek şekillendi; zarafet, stil ve özgün bir kimlikle yeniden hayat buldu. Son dönem çalışmalarında ise sanatsal vizyonunu Hindistan’a taşıyan Acharya, burada kendi objektifinden çektiği insan ve çocuk portrelerini tuvallerine aktardı. Bollywood film kültürü, sokak afişleri ve grafitiler gibi unsurları bir araya getirerek, modernle gelenekseli harmanlayan güçlü bir sanat dili geliştirdi. Sanatçının hayatında özel bir dönüm noktası ise bir buçuk yıl önce gerçekleşti. Hindistan’da tanıştığı, sanat dünyasında “1str0ke” mahlasıyla bilinen ressam Abhijith Acharya ile hem sanatsal hem de kişisel bir birliktelik kurdu. Çift, Mevlana Celaleddin Rumi’nin felsefesinden ilham alarak evrensel bir sanat dili yaratmayı hedefliyor.

DENİZ EFİL’DEN TÜKENECEĞİZ 

Samsun doğumlu Deniz Efil; şarkıcı, yazar ve sahne sanatçısıdır. Çocukluğundan itibaren müzikle iç içe büyüyen sanatçı, TRT sanatçılarından aldığı Türk müziği dersleriyle müzik eğitimini derinleştirdi. 6 yıl boyunca profesyonel Türk müziği korolarında solist olarak yer alan Deniz, sahne deneyimini ve birikimini şimdi solo kariyerine taşıyor. 2025 yılı Eylül ayında DMC etiketiyle yayımladığı ilk single çalışması “Tükeneceğiz” ile profesyonel müzik yolculuğuna adım atan sanatçı, güçlü vokali ve yorumuyla dikkat çekiyor. Söz ve müziği Sezen Aksu’ya ait olan eser, aranjesi İlhan Harmancı ve müzik yönetmenliği Alper Oflaz sayesinde Türk müziği motifleriyle bambaşka bir lezzete kavuştu. Şarkının duygusal atmosferini görsel olarak tamamlayan klipte ise, yönetmen Hasan Tual, İstanbul’un sanatsal dokusu ve sokaklarını şarkının ruhuyla buluşturdu. Müziğin yanı sıra edebiyatla da üretimlerini sürdüren Deniz Efil, 2023 yılında yayımlanan “Eksik Şarkı” adlı öykü kitabının yazarıdır. Ayrıca çeşitli edebiyat dergilerinde şiir ve yazılarıyla yer alan sanatçı, hem sahnede hem de satırlarda kendine özgü bir anlatım dili oluşturmuştur.

EĞİTİMDEN SAHNEYE MÜZİĞE YOLCULUK

23 yıllık deneyimli bir Türkçe öğretmeni olan Duygu Eskin, eğitimcilik kimliğinin yanı sıra müzik tutkusunu da hayatının merkezine alarak dikkatleri üzerine çekiyor. Babası 1970’lerin sevilen orkestralarından Kent Beşlisi’nin bas gitaristi ve solisti olan Eskin, müzikle büyüdüğünü ve bu tutkunun kendisine miras kaldığını dile getiriyor. Çocukluk yıllarından bu yana gitarı ve sesiyle çevresine duygularını aktaran Eskin, 2022 yılında profesyonel müzik yolculuğuna adım attı. Pandemide yitirdiğimiz canlara duyduğu derin yasın etkisiyle kaleme aldığı ve seslendirdiği “Yolculuk” adlı teklisi, sanatçının sektöre attığı ilk imza oldu. Pozitif enerjisi, güçlü iletişimi, vizyonu, özgün projeleri ve çok yönlü birikimiyle öne çıkan Eskin, hem eğitim hem de müzik alanındaki tecrübesiyle dikkat çekiyor. Işıltısı ve sahne duruşuyla fark yaratan sanatçı, Türk müzik dünyasında kalıcı ve nitelikli eserler bırakma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

HAKİKATİN İZİNDE BİR KALEM

Şiir, insana dair en samimi duyguların, yaşanmışlıkların ve hakikatin dilidir. Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Malum Seyit Tekkesi Köyü’nde 1985 yılının nisan ayında dünyaya gelen Harun Karagülmez de kalemini bu hakikat yolculuğuna adayan isimlerden biri. Çiftçi bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak köyünde başladığı eğitim yolculuğunu Turhal’da tamamladığı lise öğrenimiyle sürdürdü. Ardından Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 2014 yılında mezun oldu. 2007’de Şırnak’ta başlayan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki imam-hatiplik görevini bugün Tekirdağ’da sürdürüyor.

MÜGE ULUSOY SİNEMADA

Usta oyuncu Müge Ulusoy’un başrolünde yer aldığı “Güneşin Karanlığında Kosova” filmi, 5 Eylül’de vizyona girdi. Kosova Kültür Bakanlığı destekli yapımda Ulusoy, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani’yi canlandırıyor ve gerçek bir lideri sahneye taşımaktan büyük heyecan duyduğunu belirtiyor. Priştine’deki gala, devlet erkanının ve kültür-sanat temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Ulusoy, gala gecesinde zarif ve sade bir tarzıyla dikkat çekti. “Kosova’da böyle bir ilgiyle karşılanmak gurur vericiydi. Bu sadece bir film galası değil, aynı zamanda iki ülke arasında bir kültür köprüsü oldu” dedi. 1995’ten bu yana tiyatro ve televizyon dünyasında iz bırakan Ulusoy, Kader filmiyle Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ödül kazanmıştı. Televizyon izleyicisinin hafızasında ise Kurtlar Vadisi dizisindeki Laz Ziya’nın kızı rolüyle silinmez bir iz bıraktı. Yeni filmiyle Ulusoy, izleyiciye yalnızca güçlü bir lideri değil, aynı zamanda kadın kimliğini zarafetle yansıtan bir performans sunuyor. Bir süredir sinema projelerine odaklanan oyuncu, televizyon dizilerine de dönmeye hazır olduğunu söyleyerek, “Sadece bana güç ve ilham veren projelerde yer alacağım” mesajını verdi.

IŞILTILI YOLCULUK

İstanbul doğumlu ama kökleri Erzurum’a uzanan Zeliha Özdemir, oyunculuk serüvenine aslında bir arkadaşının cesaretlendirmesiyle adım attı. “Sende sahne ışığı var” cümlesi, onun hayatında yepyeni bir kapı araladı. Merak ettiği kamera önü ve sahne arkasını deneyimleme isteği, Mayıs 2022’de verdiği ilk adımla gerçeğe dönüştü. Bir ajansa başvurdu ve kısa süre içinde bir dizi için seçmelere katıldı. İlk denemesinde seçilmesi hem şaşırtıcı hem de yolunun doğru olduğunu gösteren bir işaretti. Setin büyüleyici atmosferi; saç, makyaj, kostüm hazırlıklarıyla birleşince, Özdemir’in içinde tutkuya dönüşen bir heyecan uyandı. Bu başlangıcın ardından kısa sürede reklam filmlerinde yer almaya başladı. Özellikle Arap reklamları ve siyasi tanıtım projelerindeki performansıyla dikkat çekti. Ardından diziler, sinema ve kısa film projeleri geldi. En unutulmaz deneyimlerinden biri ise Yargı dizisinde tesettürlü bir polis karakterine hayat vermek oldu. Hem ekip hem de ortamın samimiyeti, bu projeyi onun için özel kıldı.