Bir belediye, iki CHP: Biri onurlu, diğeri bordrolu
Beykoz’da siyaset artık isimlerle değil, duruşlarla ölçülüyor. Bir yanda; “Ben bu düzene ortak olmam” deyip koltuktan kalkanlar... Diğer yanda; “Ben şirkete müdür olayım da yeter” diyenler...
Bugün CHP’nin içinde bile iki farklı anlayış var:
Bir Taner Aksu var, diğeri ise şirketlere “etik dışı” şekilde yerleştirilen meclis üyeleri.
Taner aksu: Makamdan değil, ilkelerden yana
CHP’li Taner Aksu, Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti.
Sebebi neydi?
Basit: İradesi İstanbul’un bir başka ilçesinden gelen telefonlara değil, Beykoz halkına bağlıydı.
İşte bu yüzden kıymetliydi.
Aksu, Özlem Vural Gürzel’in başkan vekili olarak atanmasından sonra “bu tablonun içinde yer almam” diyerek görevini bıraktı.
Beykoz’da kendi adını onurlu bir duruşla yazdırdı.
Ama öbür tarafta ne oldu?
İşte tam burada durup sormak gerekiyor:
Peki ya diğer meclis üyeleri ne yaptı?
CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Gülsüm Yılmaz,
Beykoz Turistik İşletmeleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş.’ye Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı.
CHP Meclis Üyesi Esengül Yılmaz Gül, Beykoz Belediyesi’nin iştiraki olan BEYYAP İnşaat Taahhüt Yatırım A.Ş.’ye Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı.
Yani, seçimle gelen halk temsilcileri,
birer atanmış yöneticiye dönüştü.
Bu neyin karşılığı?
Sessizliğin mi?
Sadakatin mi?
Şimdi bu meclis üyeleri, belediyeyi denetlemek yerine, maaş bordrosuna bakıyorlar.
Gürzel: Beykoz’un vekili değil, İBB’nin temsilcisi
Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel…
Kendisi Beykoz’a sonradan geldi.
Bugün ise ithal bir düzeni kurumsallaştırmaya çalışıyor.
Beykoz halkı feribot hakkını savunurken, o İBB’yi savundu.
Alaattin Köseler cezaevinden ses verirken, Gürzel adeta “Ben ondan değilim” mesajı verdi.
Unutmasın ki:
O da bir zamanlar ithaldi.
Şimdi aynı dayatma siyasetini sürdürüyor.
Murat Aydın: Huzurun adıydı
Bir dönem Beykoz’da başkanlık yapan Murat Aydın, bugünlerde daha çok anılıyor.
Çünkü halk şunu fark etti:
O dönemde hizmet vardı, bugün sadece hizaya sokma çabası var.
O zamanlar Beykoz sokaklarında temizlik de vardı, samimiyet de.
Bugün ise tabela siyaseti, usulsüz atamalar ve suskunluk var.
Beykoz halkı fiş çekerken sakin olmaz
Bu halk; koltuk dağıtılarak susturulacak bir halk değildir.
Bu halk; iradesi İBB’de yazılıp Beykoz’da okunan bir senaryoya boyun eğmez.
Bu halk; Taner Aksu gibi “ben buraya Beykoz’a hizmet etmeye geldim” diyenleri,
şirketlere atanıp susanlardan daha çok sever.
Ve unutmayın:
Bu oyun tutmaz.
Ve Beykoz bir gün bu ithal düzene sandık önüne geldiğinde “fişi çekiyorum” diyecek.
