CHP, Kılıçdaroğlu ve Kayyumlar
Bilindiği gibi CHP son zamanlarda çok yönlü olarak Ülkemiz gündeminde. Bir tarafta CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar ve sonrasında halk iradesini uyulmadan belediyeyi ele geçirmek. Bu durum seçimle veya kayyum atanarak yapılıyor.
Öte yandan CHP kurultayı ile ilgili gelişmeler, kayyum atanacak, atanmayacak, tartışmaları sürerken bir taraftan da Kılıçdaroğlu mahkeme kararı ile kaybettiği koltuğa geri dönecek mi?
Ülkemizde bir başka gelişme ise terörsüz ülke, barış görüşmeleri, PKK’nın kendini feshetmesi, bu karara İran ve Suriye’de ki PKK uzantılarının katılmaması tartışılırken, hükümetin İnfaz Yasası Düzenlemesi ile hapishanelerden 20 bin civarında hükümlünün salıverilmesi. Bunlar elbette iyi gelişmeler ama, kendini fesh ettiğini açıklayan PKK’nın hükümetin çıkardığı yasaya karşılık onların jest olarak Diyarbakır Annelerini mutlu etmemesi, o anneleri çocuklarına kavuşturmaması da dikkat çekici bir husus olarak orta yerde duruyor.
Kılıçdaroğlu, ne yapıyor?
Ülkemizde önemli bir gündem ise CHP’nin 38. Kurultayına yapılan itiraz ve kurultayın iptal edilip edilmeyeceği. İlginçtir, ülkemizde yapılan ve akla gelen her seçim de adaylar kazanmak için elinden geleni yapar ve var gücü ile çalışır. Bu durum Muhtar. Dernek, genel ve yerel seçimler parti kongreleri için geçerlidir. Dolayısıyla kurultayda da böylesi bir olmuş mudur olmamış mıdır bilinmiyor. İlginç olan itiraz edenlerin partiden ihraç edilmesi, delegelerin aldığı iddia edilen rüşvet ya da paraların ispat edilememesi. Bu durumda alanda verende suçlu olduğuna göre, “Almıştı, duymuştum, söylemişti” gibi sözlere itibar edilmemesi gerektiği kanaatindeyim.
Kemal Bey, “Seçimin ikinci turuna katılmayacaktım ama oylama başlamıştı” açıklamasından sonra doğaldır seçimi kaybetti. Kemal Bey, yaşayan CHP Genel Başkanları arasında en kıdemli Genel Başkan. Durum böyle iken CHP’nin yaptığı her etkinliğe CHP'ye Genel Başkanlık yapmamış olan Murat Karayalçın, Kısa zamanlarda da olsa yine Genel Başkanlık yapmış olan Altan Öymen, Hikmet Çetin katılıyor otobüsün üstüne çıkıyor halkı selamlıyor ve parti'nin yaptığı eylemlere katkıda bulunuyorlar. Hatta CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş sonrasında parti kurmuş olan Muharrem İnce bile Belediyelere yapılan dalga dalga operasyonlarının protesto ve eylemlerine katılıyor da Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu tür etkinliklerde ve otobüsün üzerinde görünmemesi ilginç değil mi?
Kemal Kılıçdaroğlu bu tür etkinliklere davet edilmiyor mu? Davet edildiği halde gelmiyor mu?
Kemal Bey, son olarak Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ferdi Zeyrek’in ebediyete intikal ettirilen cenaze törenine katıldı ve büyük ilgi de gördü.
Kemal Bey mahkemede ne yapacak?
Daha önce kurultayla ilgili olarak ifadeye çağrılan Kılıçdaroğlu, “Ben partimi Adliye koridorlarında tartıştırmam” diyerek ifadeye gitmedi. Şimdi mahkeme yetkisizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi ve Kılıçdaroğlu’nun zorla getirilmesi gerektiği kararı verdi.
Bu durumda Kemal Bey'in mahkemeye gitmesi kesin gibi gözüküyor. Dosyada Kemal Bey ve CHP Tüzel kişiliği mağdur gibi gözüküp çok sayıda şüpheli ve siyaset yasağı içerdiğine göre, Kemal Bey bana göre mahkemeye gidip, “Ben mağdur filan değilim. Demokratik bir seçim oldu ve ben seçimi kaybettim. Kongrenin iptalini isteyenler ne için istediler bilmiyorum. Onların iddiaları ile ilgili bir bilgim yok” demesi bekleniyor.
Bir başka duyum ya da iddiaya göre de, şayet Kemal Bey Mahkeme tarafından görevine iade edilirse, “Benim adayım Genel Başkanımız Özgür Özel ve diğer parti yöneticileridir” deyip hemen kongreye yapacağı söyleniyor. Umulur ki etrafındaki İmam ve diğerlerinin çağrı ve baskısına bu kere uymaz.
Belediyeler ve kayyumlar
Birilerinin bir şeyler söylemesi üzerine Belediyelere baskınlar yapılıyor, başkanlar ve onların çalışma arkadaşları gözaltına alınıp ifadeleri alındıktan sonra, söylenenlere göre yatarı olmayan ve uydurulan suçlardan dolayı tutuklanıp iddianamelerini beklemek zorunda kalıyorlar.
Bu yolla bu zamana kadar CHP den 12 DEM den 10 belediye başkanları görevden alındı. Batman, Hakkâri, Mardin, Van, Tunceli Siirt, Akdeniz, Esenyurt, Şişli, Halfeti, Kağızman, Ovacık Belediyeleri Kayyum yolu ile Gaziosmanpaşa Belediyesi seçim yolu ile el değiştirildi. Bu yolla makama oturanların neler yaptığını kamuoyu bilmekte ve izlemektedir.
Gaziosmanpaşa’da yapılan seçimde halk iradesi yok sayıldı. Orada Ak Parti ve MHP üyelerinin oyları ile Belediye başkanlığı Ak Parti adayı Eray Karadeniz’e geçti. Bu mecliste görev yapanlar ve onların yöneticileri Cumhurbaşkanımızın Büyükşehir Belediye Başkanı iken, hapse girmesi sonrasında meclis üyelerinin sayısı yetmediği için halde, halkın iradesine uyularak O zamanki muhalefet partileri bir araya gelerek, İstanbullunun iradesine saygı duyarak aday çıkarmayıp Refah Partili Ali Müfit Gürtuna’yı belediye Başkanı seçerek demokrasi örneği göstermişlerdi.
Gaziosmanpaşa da bu durum olmadı. Üstelik tüm bunlar CHP İl Başkanı Özgür Çelik tarafından Ak Parti Ve MHP il Başkanlarına anlatılmasına karşın Ak Parti adayını geri çekmedi ve Başkan vekilliği seçildi. İlginç olan şey yeni seçilen başkan vekilinin, sanki seçim kazanmış gibi coşup kutlama yapması idi.
Yarın, bir gün Hakan Bahçekapı yargı karşına çıktığında yine söylentilere göre hiçbir suç isnadı olmadığı anlaşılıp geri döndüğünde ne olacak?
