Nereye kadar...
Türkiye'de öyle bir karmaşık ortam var ki dün yapılanları bugün eklenen yenilerle unutuyoruz. CHP Genel Başkanı Özel'e yapılan saldırıyı konuşurken peşinden CHP'nin Beyazıt mitingine aydınlatma araçlarının sokulmaması ve elektriklerin kestirilmesiyle başka bir gündeme eviriliyoruz. Sıkıntılar büyük ve her geçen gün artıyor. Âma sorun sorun üzerine eklenirken çözüm odaklı siyasette yaprak kımıldamıyor. Ekonomi derseniz iktidara göre tıkırında vatandaşa göre rezalet. Hayatın neredeyse her alanında ülkemizde durum bötle. Şimdi sorarsınız "Hiç mi iyi bir şey yok? diye" cevabım net evet yok.
Bugüne kadar olan biteni aklınızdan silin. Bugün yeni bir şeyler oluyor bu ülkede. Yeni bir şeyler denenmek isteniyor. Dilim varmıyor ama ülke elden gidiyor. Dört yanımız puşt zulası kötülük kimden nerden gelecek saldırı belli değil. Dış güçler diye diye AKP iktidarının diline doladığı o kavram artık derinden derinden ülkeyi yönetiyor. AKP iktidarından kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Tek seçici AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'yi içine düşürülmekte olduğu durumdan çıkartacak hiçbir emare göstermiyor.
Ülke tek adam rejimine everildiğinden beri hiçi ama hiç bir şey yolunda gitmemeye başladı. Bu sıkıntılar da giderek artıp dayanılamaz hale geldi. Ülkenin cezaevleri doldu taştı. Yargı tek adam rejimi ile tarafsızlığını giderek yitirmeye ve maalesef bir yozlaşmaya terk etti. Ne mahkemenin verdiği karara, ne savcının iddianamesine güven kalmadı. Yapılan araştırmalar Adalete olan güvenin hızla azaldığını ve yok olup gitmekte olduğunu biz gösteriyor. Hele son dönemde yaşanan tutuklamalar, yatarı olmayan suçlardan hapse atılan gençler bu yandaşlığın açık göstergesi oldu. Kapalı cezaevleri tıka basa. Bu haksız uygulamalara karşı çıkanlar ise doğrudan hapse atılırken, hapisten kurtulanlar ev hapsi ve elektronik kelepçe uygulamalarıyla yüz yüze kaldı. Kısacası Türkiye tek adam rejimine dönüştürülmek istendiği günden bu yana hayatın her alanında geriledi. Demokrasi her gün yara almaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanına Hakaret Davaları Ak Parti iktidarında rekor kırdı. Her yıl kırmaya da devam ediyor. Adalet Bakanlığına bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı verilere dayanarak 1986 yılına kadar geri gidebiliniyor. Verilere göre geçmiş cumhurbaşkanları döneminde cumhurbaşkanına hakaret davalarındaki sanık sayıları şu şekilde:
7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde davalardaki sanık sayısı 340,
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde bu sayı 207,
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel döneminde 158,
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 163,
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde 848,
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk döneminde 6033 oldu. 2025 e gelindiğinde ise bu rakamın 50 binlere ulaştığı iddia ediliyor
Cumhurbaşkanlığına hakaret davalarındaki ilk önemli artışın, bir önceki döneme göre %420 artış ile Abdullah Gül döneminde yaşandığı görülüyor. Bir önceki döneme göre artış oranında ilk sırada ise Erdoğan, Abdullah Gül dönemine göre 19 kat artan sanık sayısıyla yer alıyor. Erdoğan döneminde artış ilk görev süresinin bitimine dek kendini göstermişti. Bu sürede Gül dönemine göre cumhurbaşkanına hakaret davalarında yargılanan sanık sayısı yüzde 611 artmıştı.
Cumhurbaşkanına hakaret etmek 2017 Anayasa Değişikliği’nden önce bağımsızlık ilkesine bağlı olmak zorunda olan cumhurbaşkanları nezdinde “millete ve devlete karşı suçlar”, “devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar” kapsamında yer alıyordu.
2018 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlarının siyasi bağımsızlığı ilkesi kaldırıldı. Cumhurbaşkanı bugün hem devletin egemenliğini temsil eden bir organ, hem de siyasi partisini temsil eden bir şahıs. Dolayısıyla hakaret addedilen sözün Türkiye Cumhuriyeti devletine mi, yoksa cumhurbaşkanının şahsına mı söylendiği muğlak bir halde. Sayısı gitgide artan davalar da sık sık bu doğrultuda tartışılıyor.Elimizdeki verilerden 2022 Adalet İstatistiklerine göre Cumhurbaşkanına Hakaret suçunda sanık olan güncel kişi sayısı 16.753. Bu 16.753 kişiden 1377’si ise çocuklardan oluşuyor.
