İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2017 yılında hizmete giren İstinye–Çubuklu arabalı vapur hattını 31 Temmuz itibarıyla durdurma kararı aldı. Ekonomik gerekçelerle alınan bu karar, Beykoz’da hem halktan hem de yerel sivil toplum kuruluşlarından sert tepkilerle karşılandı. Vatandaşlar, seferlerin kaldırılmasının ulaşımda büyük mağduriyet yaratacağını belirtirken, oklar Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel’e çevrildi. Beykoz’da konuştuğumuz vatandaşlar, “İBB dayatıyor, Gürzel susuyor” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
Gürzel neden susuyor?
Bazı STK temsilcileri ve muhtarlar, Gürzel’in İBB’de yeterli etki ve ağırlığa sahip olmadığını iddia ediyor. Eleştirilerin odağında, Gürzel'in siyasi geçmişi var. Vatandaşlar, Gürzel’in Beylikdüzü kökenli İBB kadrolarından geldiği için bu kadroların aldığı kararlara itiraz edemediğini, Beykoz halkının zararına olan uygulamalara karşı çıkmadığını savunuyor. Bir vatandaş, “Beykoz’un bütün kazanımları birer birer kaybediliyor. Ulaşım hakkımız elimizden alınıyor ama belediye yönetimi ses etmiyor. Özlem Vural Gürzel neden susuyor? Neden korkuyor? Vur artık yumruğunu masaya” ifadelerini kullandı.
100 milyon TL zarar!
Karara karşı çıkanlar sadece bireysel tepkilerle sınırlı değil. İlçedeki siyasi parti temsilcilikleri, sivil toplum kuruluşları ve çevre gönüllüleri de feribot hattının kaldırılmasına karşı olduklarını kamuoyuyla paylaştı. İBB ise hattın yıllık yaklaşık 100 milyon liralık bir zarar oluşturduğunu, bu nedenle alternatif bir deniz dolmuş hattıyla ulaşımın sürdürüleceğini açıkladı. Ancak Beykozlular bu açıklamayı yeterli bulmuyor. Ortak görüş şu: “Hizmetin ticareti yapılmaz. Belediye zarar ediyor diye halkın hakkı elinden alınamaz.”
KİRLİLİK HALKI TEDİRGİN EDİYOR
Beykoz’da, Sultaniye Parkı’nın hemen önünde yer alan halk plajı, çevre kirliliği ve altyapı ihmalleri nedeniyle tehlikeli bir hâl aldı. Özellikle yaz aylarında denize girmek isteyen vatandaşlar, sahil boyunca karşılaştıkları cam kırıkları, atıklar ve açık durumda bırakılmış atık su borusu kapakları nedeniyle büyük risk altında. Çocukların ve kadınların yoğun olarak kullandığı bu 100 metrelik plaj, belediye binasına yalnızca birkaç adım uzaklıkta yer almasına rağmen uzun süredir bakım ve temizlik hizmetlerinden yoksun durumda. Sahil boyunca yer yer çöp yığınları, yosunlu alanlar ve gömülü cam kırıkları görülüyor. En dikkat çekici sorunlardan biri ise kıyıya oldukça yakın konumda bulunan atık su borusu kapaklarının açık olması. Bu durum hem hijyen açısından hem de fiziksel güvenlik yönünden ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle çocukların bu alanlarda oyun oynadığı ve çıplak ayakla yürüdüğü göz önüne alındığında, olası bir yaralanma ya da enfeksiyon riski her geçen gün artıyor.
