Üç kardeş ülkenin Meclis Başkanlarını bir araya getiren bu önemli mekanizmanın üçüncü toplantısının, ülkeler ve bölge için hayırlı olmasını dileyen Kurtulmuş, karşılaşılan büyük sınamalar ve üç ülkenin ortak gündemleri dikkate alındığında, parlamenterler düzeyinde gerçekleştirilecek müzakere konularının oldukça yerinde olduğunu belirtti. Kurtulmuş, milletvekillerinin yapacakları görüş alışverişinin de yeni iş birliklerine imkan sağlayacağını ifade etti. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkileri tarif ederken “Bir millet iki devlet” dediklerini anımsatan Kurtulmuş, “Aslında Türkiye'nin aynı zamanda Pakistan'la da mükemmel ilişkileri söz konusudur. Eğer müsaade ederseniz ‘Bir millet üç devlet’ olarak bu mekanizmayı tanımlamak doğrudur” ifadesini kullandı.

Güçlü iş birliği şart
Pakistan'da son dönemde meydana gelen terör saldırılarında hayatını kaybedenler için taziyede bulunan Kurtulmuş, “Uzun yıllardır terör belasıyla mücadele etmiş, çok sayıda vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülke olarak acınızı yürekten hissettiğimizi bilmenizi isterim. Toplumları, şiddetle terbiye etmek, ülkelere korku ve tehditle istikamet belirlemeye çalışan teröre bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da geçit vermeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Teröre karşı uluslararası düzeyde ortak bir duruş ve güçlü bir iş birliği şarttır. Bu çerçevede özellikle dış aktörler tarafından desteklenen terör tehdidine maruz kalan ülkelerin karşı karşıya bulunduğu zorluk ve tehditleri çok iyi anlıyoruz. Devletlerin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hedef alan terör tehditleriyle mücadeleye yönelik çabalara büyük önem atfediyor ve bu mücadelede dayanışma içinde kararlı duruşumuzu burada da ifade ediyoruz” dedi.
Örnek bir çalışma
Türkiye’nin uzun yıllardır kendi savunma kabiliyetlerini ve imkanlarını geliştirerek sınırlarının hem içinde hem de ötesinde çok sayıda terör örgütüne karşı etkili ve başarılı bir mücadele yürüttüğünü belirten Kurtulmuş, TBMM’de de siyasi süreci katılımcı ve uzlaşmacı bir anlayışla devam ettirdiklerini kaydetti. Türkiye'de terör örgütünün silahlarını bırakacağını ilan etmesi üzerine TBMM’de dünyaya örnek olacak bir çalışmayı sürdürdüklerini ifade eden Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin bilgi verdi. Kurtulmuş, “İnşallah dünyada çatışma çözümleri anlamında ortaya çıkan örneklerin içerisinde en kısa sürede sonuca ulaşan ve başarılı olan bir örneği ortaya koyacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.
Silahlanma artıyor
Güvenliği derinden etkileyen ekonomik, sosyal ve çevresel zorlukların yanı sıra küresel ölçekte çatışmaların, gerilimlerin arttığını, silahlanmanın da en üst seviyelere çıktığına şahit olunduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Sıklıkla ve pek çok bölgede karşımıza çıkan jeopolitik rekabet ve güç mücadeleleri bize artık çok merkezli bir dünya düzenine doğru evrilmekte olduğumuzu gösteriyor. Diğer taraftan İkinci Dünya Savaşı sonrasında tesis edilen uluslararası sistemin, uluslararası hukukun, ilke ve kurallarının geçerliliğinin de sorgulandığı hem de açıkça sorgulandığı bir süreçten geçiyoruz. Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaş, Sudan'daki iç savaş, İsrail'in Orta Doğu'daki saldırıları bölgesel ve küresel gerilimi daha da arttırıyor. Afrika başta olmak üzere terörizmin de giderek yaygınlaştığını görüyoruz. En nihayetinde içinden geçmekte olduğumuz sürecin küresel yönetişim boyutu ve bu geçiş sürecindeki sancılar ayrı bir sorun olarak önümüzde durmaya devam ediyor” diye konuştu.
Dünya beşten büyüktür
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşların artık 21. yüzyılın sorunlarına ve krizlerine cevap verecek şekilde mutlaka yenilenmesini kuvvetli bir şekilde savunuyoruz” diyen Kurtulmuş, “Bütün bu sınamaların, tehditlerin, çatışmaların hiçbirisinde mevcut dünya sistemi sorun çözememiş; sorun çözme kabiliyetini kaybettiğini, hatta bizzat sistemin kendisinin sorun haline geldiğini açık bir şekilde müşahede etmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün uluslararası platformlarda ifade ettiği gibi, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek yeni bir Birleşmiş Milletler sisteminin kurulmasını, dünyada mevcut güç dengelerini yansıtan, bütün bölgeleri temsil eden yeni bir mekanizmanın oluşmasını zaruri görüyoruz” ifadedlerini kullandı.