Mimar Sinan'ın başyapıtı olarak kabul edilen Edirne Selimiye Camii'nin kubbe restorasyonu tartışmalara neden oldu. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan caminin kubbesinde bulunan taş, mermer ve çini üzerine yapılması planlanan değişiklikler, tarihçiler ve sanat uzmanlarının tepkisine neden oldu.
İlber Ortaylı sessiz kalmadı
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı restorasyon konusunda uzmanları madde madde uyardı. Ortaylı uyarılarını işte böyle sıraladı:
"Edirne Selimiye Camii’ndeki Hasan Çelebi’ye ait Karahisari ekolündeki yazılar kesinlikle muhafaza edilmelidir.
Edirne Selimiye Camii’nin hiçbir yerine günümüz hattatlarından herhangi birisinin yazısı kesinlikle yazılmamalı, 450 yıllık bu tarihi mirasta, yaşayan bir hattatın imzasına yer verilmemelidir.
Tarihi camilerimizin dönemine ait yazıları konusunda uzman hattatlar ve hat sanatı akademisyenleri, restorasyon için oluşturulan bilim kurullarında yer almalı, bu konuda ayrıca danışma heyeti oluşturulmalıdır.
Selimiye Camii’ndeki yazılarda tespit edilen imlå hataları varsa bunlar tashih edilmeli ve âyetlerin yanlış yazılması sebebiyle çoğu zaman anlam bütünlüğünü bile ortadan kaldıran bu tür sehivleri de muhafaza etmeye yönelik aşırı korumacı bir tutumdan vazgeçilmelidir."
Hat ve tezyinat konulanında da birden fazla uzmandan teşekkül eden heyetler oluşturulmalı, bilim kurulundaki mimar, sanat tarihçi vs. branşlardaki uzmanlar yerine, doğrudan hat ve tezyinat uzmanı olan heyet üyelerinin ortak kanaatiyle hat ve tezyinata müdahale kararı alınmalıdır.

Ehliyetsizce karar alınıyor!
Prof. Dr. İlber Ortaylı sosyal medya hesabından yayınladığı metin ile uyarılarını yineledi. Selimiye Camii'nin kültürel değerine dikkat çeken Ortaylı, “UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi uzun zamandır restorasyondaydı. Şimdi kubbedeki tezyinatın (kalemişi ve hatlar) tamamen kazınıp yerine yeni bir kubbe tezyinatı yapılması kararı tartışılıyor. Burada da grup işbirliği kokusu geliyor. Eski mevcut strüktür ile yeni arasındaki zevk farkını kim çıplak gözle baksa görür. Anlaşılan bu iş ya ehliyetsizce karar altına alınıyor yahut da takım kayırmasıyla. Mimar Sinan imparatorluk coğrafyasına, imparatorluğun sanatına kendi üslûbunu ve merkezî Osmanlı havasını veren dâhidir. Lütfen herkes 16. asır Türk mimarisine, büyük ustanın en büyük eserine sahip çıkmayı öğrensin. Sinan’ın eserleri her kulun hatta her toplumun kendi tekeline alıp harcayacağı miras değil.” ifadelerini kullandı.