Konuyla ilgili konuşan Ak Partili Ali Fatinoğlu’nun sürece ilişkin hiç bir hukuki ve teknik bilgiye sahip olmadan sıfır bilgi ve belge ile kürsüde tamamen siyasi manipülasyon yaparak meclisin seviyesini düşürdüğünü söyleyen genç Meclis Üyesi Avukat Selen Kocaoğlu’na yanıt veren Fatinoğlu, önce kaç yaşında olduğun sordu, tepkiler üzerine, eski bir Bakırköylü olarak kuruluşundan bu güne hakim olduğu alışveriş merkezine ilişkin konuşan meclis üyesinin ‘Portakal’ olduğunu ifade etti. Fatinoğlu’na tepki gösteren CHP’li meclis üyeleri ve belediye başkanı, mecliste bu tür konuşmalara artık son verilmesi gerektiğini belirtti. Mecliste söz alan CHP’li Meclis Üyesi Koray Biber’de, “Ali Rıza Akyüz, 6’lı çeteye ‘Hayır’ dediği için tutuklandı” dedi
Bakırköy Belediye Meclisi’nin mayıs ayı ilk toplantısı Capacity AVM tartışmalarıyla geçti. Konuyla ilgili söz alarak, iktidarın keyfi af uygulamaları ve delik deşik edilen infaz yasaları sonucunda suç işlemekten çekinmeyenlerin ellerini kollarını sallayarak sokaklarda dolaştığını, halkına, ülkesine onurla hizmet etmek isteyen yöneticilerle birlikte adaletsizliklere karşı sesini yükselten gençlerin cezaevlerinde tutulduğunu söyleyen meclis üyesi Avukat Selen Kocaoğlu, “Bu isimlerden biri de, kıymetli yol arkadaşımız, siyasi büyüğümüz, Bakırköy’ün abisi, Başkan Yardımcımız Sayın Ali Rıza Akyüz” dedi.
Ali Rıza Akyüz’ün tutuklanarak cezaevine girme sürecini anlatan Kocaoğlu, Akyüz’ün konuya ilişkin İBB Meclisinde yaptığı konuşmanın yayınlandığı video gösteriminin ardından, “Görüldüğü üzere, Capacity AVM süreci; Ali Rıza Başkanımız ve Bakırköy Belediyemizin tamamen hukuka ve usule uygun şekilde yürüttüğü işlemlerle ilerlemiştir. Başkanımızın açıklamalarından sonra, MHP Grup başkanı dahi kendisine verdiği bilgiler için teşekkür etmiştir” dedi.
HEM İMAR MEVZUATINA, HEM DE DEPREM YÖNETMELİĞİNE AÇIKÇA AYKIRI BİR YAPI
Ali Rıza Akyüz gibi, mesleki birikimi ve siyasi geçmişiyle ilçesine ve ülkesine hizmet etmeyi görev bilen insanların, bu ülke için büyük bir değer olduğunu ve kendisiyle gurur duyduklarını belirten Kocaoğlu, yapılan teknik denetimler sonucu hem imar mevzuatına hem de deprem yönetmeliğine açıkça aykırı bulunan Capacity AVM'de yaklaşık 200 adet betonarme deprem perdesinin eksik olduğunu belirterek Bakırköy halkına seslendi.
“Bu yapı, ilçemizin tam kalbinde yer almakta ve olası bir İstanbul depreminde ciddi yıkım riski taşımaktadır. Binlerce insanımızın can güvenliği tehdit altındadır.” diyen Avukat Meclis Üyesi Selen Kocaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti.
Şimdi ceza dosyasına gelelim.
Dosyada bir gizlilik kararı bulunması, kamuoyunda “bilinmeyen gerçekler var” algısına yol açıyor. Oysa gerçek oldukça açıktır: Capacity ortakları, belediyemizin aldığı yıkım kararı ve 197 milyon liralık idari para cezasını kabul etmeyip, bu süreçten kaçmak adına, tamamen asılsız iddialarla Başkanımıza iftirada bulunmuşlardır.
Bugün Ali Rıza Başkan neden tutukluysa, adalet talebiyle sesini yükselten gençler de aynı nedenle tutukludur:
Çünkü onlar, rant düzenine boyun eğmemiş, kamunun güvenliğini ve halkın hakkını her şeyin önünde tutmuşlardır.
Bakın, artık gerçekten yeter!
Kartalkaya yangınını hatırlayın. Vatandaşlarımız hayatını kaybederken, ilgili bakanlıklar ve idareler günlerce yetki kavgası verdi. “Yetki kimde?” tartışmaları arasında canlar gitti, sorumluluk ise ortada kaldı.
Oysa Bakırköy Belediyesi üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir: Capacity AVM ile ilgili denetimlerini gerçekleştirmiş, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bilirkişi raporu almış, Encümen kararı ile yıkım kararı almış, 197 milyon TL’lik idari para cezasını kesmiştir. Yani idaremiz, Anayasa Mahkemesi’nin “yapının güvenliğinden yalnızca malik değil, idare de sorumludur” kararını eksiksiz şekilde uygulamıştır. Peki Capacity ortakları ne yapmıştır? Doğrudan bir kurum olarak üniversiteye başvurmadan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bir hocadan eksik içerikli bir rapor temin etmiş ve bu raporla Bölge İdare Mahkemesi’ne giderek yürütmeyi durdurma kararı almışlardır. Buradan açıkça ilan ediyorum: Olası bir depremde yaşanacak herhangi bir can kaybından ne Bakırköy Belediyesi’nin ne de Ali Rıza Başkanımızın hiçbir sorumluluğu olmayacaktır. Ama hepimiz biliyoruz ki: Van’da, Hatay’da, Maraş’ta... Projeye aykırı, dayanıksız yapıların enkazında binlerce canımızı kaybettik. Bu yapıları inşa edenler bugün olası kastla ve taksirle adam öldürme suçlarından yargılanıyor. Bu gerçeklerden kimse kaçamaz! Ali Rıza Başkanımız, rant düzenine boyun eğmediği, halkın güvenliğini öncelediği için bugün hedef gösterilmektedir. Gelelim, Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu nezdinde gerçekleştirilen soruşturmaya...
Açıkça görüyoruz ki, mevcut iktidara göre bu ülkedeki en büyük “suç örgütü”, halkın son seçimde birinci parti olarak seçtiği Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Ama halk artık bu algı oyunlarına kanmıyor!
Çünkü bu davalar yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun değil, yalnızca Ali Rıza Akyüz’ün değil;
Bu dava, Türkiye’de adalete olan inancın davasıdır!
Bugün ülkemizde hiçbir hukuki güvenlik kalmamıştır.
Denge ve denetim mekanizmaları ortadan tamamen kaldırılmıştır.
Ve şimdi bu düzeni değiştirmek isteyen, liyakatle ve vicdanla görev yapan insanlar “yolsuzluk” ve “rüşvet” gibi ağır suçlamalarla hedef haline getirilmektedir.
Ama ben, bu ülkenin bir genci olarak hâlâ inanıyorum:
Bu karanlık elbet dağılacak.
Bu kötülükler sona erecek.
Ve o gün geldiğinde, bugün zindanlara atılanlar; bu ülkenin yarınını kuranlar olacak. Çünkü onlar, halkın vicdanında şimdiden özgür, onurlu ve de galiptir!

HUKUKSUZCA TUTUKLANMIŞTIR
Toplantıda söz alan CHP’li Meclis Üyesi Koray Biber’de, gündem dışı söz alarak, aslında tamda gündemin, vicdanın ve de boğazının tam ortasından bir konudan bahsettiklerini ifade ederek, “Bakırköy'ün abisi, Başkan yardımcımız, İBB Meclis üyesi Ali Rıza Akyüz hukuksuzca tutuklanmış ve şu an Silivri’dedir” dedi.
Sürecin hukuksuz olduğun hukukçuların zaten ortaya koyduğunu, genel başkanlarından tüm üyelerine kadar da partililer olarak siyasi bir sürecin işletildiğini ifade eden Biber, “‘Telef Süreci’ diyerek, başından beri bu davanın savcısı gibi davranan, süreci turptan, bugün telef etme sürecine dönüştüren AKP Genel Başkanı Erdoğan zaten ortaya koydu” diyerek devam etti. Asıl telef olanın ekonomi olduğunu, adalet olduğunu ve asıl telef edilmek istenenin de emenlik olduğunu vurgulayan Biber, “Telef olan nedir biliyor musunuz? Son anketlerde de görüldüğü gibi AKP'nin oy oranları telef olmuştur” dedi.
AMAÇ KORKUTMAK
Yaşanan olayların siyasi amacına da değinen Koray Biber, “Kasım 2023 de, Başta Genel başkanımız Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun öncülüğünde partimizde başlayan değişim rüzgarı, Nisan 2024'de Türkiye'ye baharı getirmiş, ve partimiz 1. parti olmuştur. Hiç şüpheniz olmasın, Değişimin gücü Sn. Ekrem İmamoğlunu cumhurbaşkanı yapacaktır. 19 Mart darbe girişiminin siyasi amacı, değişimin öncüsü Ekrem İmamoğlu’nun, onun yol arkadaşlarının, ve Bakırköy'deki yol arkadaşı ve değişimin öncüsü Ali Rıza Akyüz'ün iktidar yürüyüşünü engellemektir. Sürecin maddi amacı vardır. İBB Başkanımız Sn. Ekrem İmamoğlu'nun 2019'da iki defa kazandığı seçim ile birlikte yandaş sermayenin rant muslukları kapanmıştır, halkın parası halkın refahı ve huzuru için kullanılmıştır. 19 Mart darbe girişiminin maddi amacı da, yandaş sermayeye akan para musluğunu yeniden açmaktır. İktidar bunun için her yöntemi denemiş ve hatta yeni yöntemler icat etmiştir. Önce İstanbul'a kayyımı zorlamış, başaramamış sonra, İktidar Gücüyle Kanal İstanbul hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Kayyımla Şişlide İhaleler yandaşlara verilmektedir vee şimdi de Bakırköy'de yeni yöntem icat ederek yerel 6'li çetelere musluklar açılmaya çalışılmaktadır. İktidar gücüyle, kayyımla yaptık yaptık, yapamadık, Bir yerde İktidar olmasak bile "Yandaşa hayır diyeni rüşvet aldın diyerek içeri atarız" demektedir. Mesaj budur. Amaç korkutmaktır. Ama Korkutamayacaksınız! Korkutamayacağınızı, Silivri'ye alınları açık, gülerek giden yiğitler aslanlar kanıtlamıştır, henüz içerde olmayan bizler de kanıtlamaya devam edeceğiz. Ali Rıza Akyüz 6'lı çeteye "HAYIR" dediği için tutuklanmıştır.” diyerek konuşmasını tamamladı.